AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, Abdullah Öcalan'ın çağrısının ardında kendini feshettiğini açıklayan terör örgütü PKK'nın silahları teslim edeceği tarihi açıkladı.
AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, parti genel merkezinde gazetecilerle sohbet toplantısı gerçekleştirdi.
"SİLAH BIRAKMADA TABLO OLUMLU"
AK Parti Genel Başkanvekili Ala, terörsüz Türkiye projesi, yeni anayasa ve İBB'ye yönelik soruşmaya ilişkin önemli mesajlar verdi.
Türkiye'nin "terörsüz bir ülke" hedefine yönelik önemli adımlar attığını belirten Ala, terör örgütünün silah bırakma sürecine dair iyimser bir tablonun olduğunu, yaz aylarında silah bırakma sürecinin tamamlanmasını ön gördüklerini söyledi.
BAHÇELİ'NİN ÖNERDİĞİ KOMİSYON İÇİN TARİH VERDİ
Provokasyonların önlenmesi için güvenlik birimlerinin çalıştığını ve sürecin planlı bir şekilde ilerlediğini belirten Ala, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin işaret ettiği Meclis'te oluşturulacak komisyonun, süreci yöneten güvenlik birimlerinin çalışmalarını tamamladıktan sonra devreye gireceğine dikkati çekti.
Ala, "MİT raporları gelecek, Meclis, gerektiğinde devreye girecektir. Yani aşama aşama gidiyoruz. Eğer daha sonra atacağınız bir adımı, şimdi atarsanız, şimdi atacağınız adımı da atamaz hale gelirsiniz. Onun için, biz bu konuda tecrübeliyiz. Temkinli yaklaşılıyor biraz." şeklinde konuştu.
YENİ ANAYASA
Her anayasanın yapıldığı dönemin atmosferini yansıttığına vurgu yapan Ala, 1980 darbesinin 1960'ta kurulan vesayet sistemini daha da güçlendirdiğini, devletin izin verdiği kadar siyaset kurumuna alan çizildiğini dile getirdi.
Anayasaların, ülkelerde krizler çıkmasın diye yapıldığını Türkiye'de ise anayasaların kriz çıkardığını dile getiren Ala, şöyle konuştu:
"Bu, 60'ta, 61'de 71'de de böyle oldu, 80'de de... Ondan sonraki 28 Şubat'ta, e-muhtırada, 17/25 Aralık'ta ve 15 Temmuz'da da kapatma davasında hep krizin kaynağı anayasa oldu. Oysa çözümün kaynağı olmalı anayasalar. Millet, siyaset yönetsin istiyor ülkeyi, anayasa, siyasetin yönetmemesi için elinden geleni yapmış. Çünkü millet yapmamış anayasayı. Siyaseti kurumsallaştırmak lazım. Şimdi, karizmatik liderin gücüyle, siyasetin gücüyle bu vesayet odakları kendi alanlarına fiilen çekilmiş durumda. Ama anayasal konumlarını devam ettiriyorlar. 'Sivil irade artık Türkiye'yi yönetecek' anlayışı, milletçe başından beri kabul görmüştü. Siyasetin geneli de artık buna 'Tamam' diyor. Devlet kurumları da diyor. Bunun kurumsallaşması için düzenlemelerin yapılması lazım."
"Her parti yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğu konusunda hemfikir. O zaman bir masa etrafında bir araya gelelim, sonra herkes orada yeni anayasadan ne kastediyor? Neler talep ediyor? Eski, mevcut anayasada itiraz ettikleri neler? Orada tartışılmalı." diyen Ala, daha önce Meclis'te Anayasa Komisyonu'nda bunun yapıldığını hatırlattı.
Ala, kısmi neticelerin alındığını 1876'dan beri var olan 200 yıllık bir birikimle Türkiye'nin yeni anayasasının yapabileceğini vurguladı.
"YENİ ANAYASA KONUŞULABİLİR HALE GELDI"
Siyasetin bunu daha önce de başardığını ancak siyasete fazla müdahale olduğunu dile getiren Ala, "Neredeyse 60'tan itibaren demokrasi, ara rejim haline geldi." dedi.
AK Partinin kurumsallaştırdığı en önemli hususun vesayetin fiilen ortadan kaldırılması ve siyasetin alanının genişlemesi olduğunu belirten Ala, "AK Parti sayesinde herkes şimdi sandıkta arıyor iktidarı. Bu önemli bir makas değişimidir. Kimse Genelkurmay koridorlarında, Anayasa Mahkemesi koridorlarında artık iktidar aramıyor, arasa da bulamıyor. Dolayısıyla şimdi bu atmosfer içerisinde Türkiye'nin hem siyaseten hem ekonomik olarak geldiği bu aşamada artık yeni bir anayasayı konuşmak partiler için de üzerlerinde herhangi bir baskı hissetmeden, konuşulabilir hale geldi." ifadelerini kullandı.
"ANAYASAYI MUHALEFETLE BİRLİKTE YAPMAYI ARZU EDERİZ"
Elde edilen siyasal başarının Türkiye'nin kurumsallaşması ve artık geriye dönülmez biçimde garantiye alınması için yeni sivil bir anayasaya ihtiyaç olduğuna dikkati çeken Ala, "Türkiye'de terör, namlu, siyasetin içinden çekildiği zaman, terör ortadan kalktığında Türkiye prangalarından kurtulmuş olacak. Türkiye'de huzur ve güven ortamı içerisinde birçok düşünce rahatlıkla dile getirilerek tartışılarak değerlendirilme imkanı bulacaktır. Yani ülkenin sivilleşme kapasitesi artacak, ülkenin hak ve özgürlükler konusunda mesafe alma imkanı daha çok artacak, fırsatlar ortaya çıkacak. Orada da adres millettir." şeklinde konuştu.
Anayasa yapım sürecinde tüm siyasi partilerin uzlaşmasının önemine işaret eden Ala, "Tek başımıza çoğunluğumuz olsa bile anayasayı muhalefetle birlikte yapmayı arzu ederiz, toplumun geniş kesimlerinin rızasını alan bir anayasanın, Türkiye'nin önünü açacağına ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlayacağına inanıyoruz." diye konuştu.
İBB SORUŞTURMASI
Yolsuzluk soruşturmasında tutuklanarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu ile ilgili davanın bir "yolsuzluk davası" olduğunu hatırlatan Ala, Cumhuriyet Halk Partisinin (CHP) bu davayı siyasi bir mesele gibi göstermeye çalıştığını belirtti.
Ala, yolsuzluk iddialarının yargı tarafından değerlendirildiğine dikkati çekerek, "Yolsuzluk varsa kim olursa olsun bunun arkasında durulmamalı. Türkiye'nin zaten yeterince siyasi meselesi var. Bir yolsuzluk davasını siyasi alana taşıyarak perdelemek, taşıyanları da aşağı çeker." ifadesini kullandı.
Savcılığın ciddi bulgular elde ettiğini ve bu nedenle tutuklama talebinde bulunduğunu ifade eden Ala, yargı süreçlerinin bağımsız bir şekilde devam ettiğini belirterek, CHP'nin savcılığın iddialarını sorgulamadan reddetmesine tepki gösterdi.