Türkmenlerin Suriye’nin ikinci büyük etnik grubu olduğunu belirten Keskinkılıç, bu topluluğun tarih boyunca maruz kaldığı baskı ve asimilasyon politikalarına rağmen kimliklerini koruma mücadelesini sürdürdüğünü ifade etti.
“Türkmenler, Suriye’nin Temel Yapı Taşlarından Biri”
Açıklamasında, Türkmenlerin bölgedeki tarihine değinen Keskinkılıç, şu ifadeleri kullandı:
"Türkmenler, Suriye’nin temel yapı taşlarından biridir ve Selçuklulardan günümüze uzanan bin yıllık bir geçmişe sahiptir. Bölgedeki Türk hâkimiyetinin sona ermesinin ardından geçen bir asır boyunca Türkmenler, sistematik olarak tecrit ve asimilasyona maruz bırakılmıştır. Ancak tüm bu baskı ve şiddet politikalarına rağmen, milli kimliklerini koruma mücadelelerini sürdürmüşlerdir."
Türkmenlerin Suriye’nin yeniden inşasında etkili bir aktör olması gerektiğini belirten Keskinkılıç, Türkmenlerin haklarının korunması ve sürece dahil edilmesi konusunda Türkiye’nin aktif bir diplomatik rol üstlenmesi gerektiğini vurguladı.
"Ulusal Diyalog Sürecinde Türkmenler Dışlanıyor"
Keskinkılıç, Suriye’deki Ulusal Diyalog Buluşması Hazırlık Komitesi’nin Türkmenleri sürecin dışında bırakmasına tepki göstererek, şunları söyledi:
"Ulusal Diyalog Buluşması Hazırlık Komitesi’nin dışlayıcı tavrı ve Suriye Türkmen Meclisi’nin konferansa davet edilmemesi, Türkmenlere yeniden inşa sürecinde söz hakkı verilmeyeceği endişesini doğurmuştur. Uzun yıllar boyunca sahada büyük fedakârlıklarda bulunan ve bedel ödeyen Türkmenler, Suriye’nin asli unsurları arasında yer almakta ve yeniden inşa sürecinin başat aktörü olmayı hak etmektedir."
“Türkiye, Türkmen Haklarının Korunması İçin Girişimde Bulunmalı”
Türkmen varlığının görmezden gelinmesinin adil ve kapsayıcı bir barış sürecine zarar vereceğini belirten Keskinkılıç, Türkiye’nin bu konuda diplomatik girişimlerde bulunması gerektiğini belirtti.
"Bu nedenle, Türkmen varlığına saygı gösterilmesi, sürecin adil ve kapsayıcı bir şekilde yönetilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu bağlamda, Türkiye sürece aktif bir şekilde nezaret etmeli, geçici yönetim nezdinde gerekli diplomatik girişimleri başlatarak Türkmenlerin hak ve menfaatlerinin korunmasını sağlamalıdır."
Anahtar Parti’nin, Türkmenlerin bölgedeki siyasi ve toplumsal haklarının güvence altına alınması konusunda aktif bir politika izlemeye devam edeceği kaydedildi.
Kaynak : PHA