UEFA Avrupa Konferans Ligi'ne evimizde keyifli ve net bir galibiyetle başladık.

Son torbadan gelmiş olabilirler, ancak form durumları, fiziksel güçleri ve oyun anlayışlarına bakılırsa, ciddi bir rakibe karşı stratejik bir zafer elde ettik dün akşam.

Tebrikler hocamıza...

Dün akşam, Fenerbahçe de bu sezon pek görmediğimiz bir oyun anlayışını izledik. Geçen sezon Jorge Jesus'un oyununun esintileri sahadaydı.

Ancak şunu belirtmek önemlidir: İsmail Kartal takımı ciddi rotasyona alıp 7 farklı oyuncuyla sahaya çıktı.

Sezon başı pekte düşünülmeyen oyuncuları bir oyun planının önemli parçaları haline dönüştürerek ciddi bir başarı elde etti.

Rakip teknik direktörünün Antalya maçını izlemesi, analizleri ve Fenerbahçe'ye karşı geliştirdiği strateji, İsmail Kartal'ın hamlesiyle boşa gitti…

Dün akşamın kazananları...

Dün akşam, Fenerbahçe sadece 3 puan kazanmakla kalmadı. Bu zaferin arkasında o kadar çok kazanım var ki.

Futbol kamuoyunda hak ettiği saygı ve itibarı dün akşam tam anlamıyla kazandı İsmail hoca.

Fenerbahçe, oyun yelpazesine nitelikli bir oyun anlayışı ekledi. King, Batshuayi, Kent gibi oyuncuların özelliklerine uygun, onları etkili bir şekilde kullanabileceğimiz güçlü bir pres oyunu kazandık.

Ve en önemlisi, Kadıköy'ü geri kazandık. Birkaç maçtır özlediğimiz atmosferi tekrar yaşadık Kadıköy'de.

Belki de Fenerbahçe'nin en çok ihtiyaç duyduğu kazanım buydu.

Fenerbahçe yürüdükçe, on binler yürüyecek ardından.

Aslında yazılacak çok şey var, ancak hepsini bir cümleye sığdırmak istiyorum:

Dün akşam 12 Numaranın tribünde dakikalarca haykırdığı gibi…

"Çocuklar, inanın, inanın çocuklar, güzel günler göreceğiz, güneşli günler."