11 Aralık 2025 Perşembe
DOLAR 42.62 ₺
EURO 49.99 ₺
STERLIN 57.11 ₺
G.ALTIN 5,777.90 ₺
ATA 39,380.02 ₺
BİLEZİK 5,312.81 ₺
BTC 90,286.23 $
ETH 3,201.65 $
BİST 0.00

    Doç. Dr. Borazan: ‘Kolorektal kanser, en yaygın üçüncü kanser türüdür’

    GenelGaziantep
    Yayınlama: 11 Aralık 2025 Perşembe 12:06 Kaynak: Perre Haber Ajansı

    GAZİANTEP (PERRE) - Şeriban ÖZÇAKMAK - SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Doç. Dr. Ersin Borazan, kolorektal kanserin tüm kanser vakalarının yaklaşık yüzde 10'unu oluşturduğunu belirterek, erken tanı ve taramanın hayati önem taşıdığını vurguladı.

    Doç. Dr. Borazan: ‘Kolorektal kanser, en yaygın üçüncü kanser türüdür’

    SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı'ndan Doç. Dr. Ersin Borazan, kolorektal kanserin dünya çapında en yaygın üçüncü kanser olduğunu açıkladı. Borazan, kansere bağlı yaşam kayıplarında kolorektal kanserin ikinci sırada yer aldığını belirterek, erken evrede cerrahi tedavinin önemine dikkat çekti.

    Kolorektal Kanserin Belirtileri

    Erken evre kolon ve rektum kanseri, bitişik organlara veya lenf düğümlerine yayılmadan cerrahi olarak çıkarılabilen kanser türü olarak tanımlanıyor. Kolon, kalın bağırsağın tümünü, rektum ise son 15 cm'lik kısmı kapsıyor.

    En sık görülen belirtiler arasında bağırsak alışkanlıklarında değişiklik, karın ağrısı, bulantı, yorgunluk, siyah veya kanlı dışkı ve kilo kaybı yer alıyor. Erken evrede genellikle belirgin semptom görülmüyor; bazen dışkıda gizli kan pozitifliği tespit edilebiliyor.

    Tanı ve Tarama Süreci

    Şüpheli durumlarda kolonoskopi ile kalın bağırsak inceleniyor ve gerekirse biyopsi yapılıyor. Tanının ardından evreleme süreci başlıyor; BT, MRI ve PET gibi görüntüleme yöntemleriyle kanserin yayılımı saptanıyor.

    Cerrahi Müdahale ve Ostomi Uygulamaları

    Erken evrede cerrahi, kolon ve çevresindeki kanserli dokuların çıkarılmasını içeriyor. Lenf düğümleri patolojiye gönderilerek yayılım kontrol ediliyor. Bazı hastalarda kolon uçları yeniden bağlanabiliyor; bağlanamadığı durumlarda ostomi uygulanıyor ve çoğu zaman geçici olarak kullanılıyor.

    Tarama ve Genetik Riskler

    Rutin taramalarda dışkıda gizli kan ve anemi durumlarının araştırılması büyük önem taşıyor. Ailede erken yaşta kolon kanseri öyküsü olan kişilerde taramaya 40 yaşından itibaren başlanması öneriliyor. Lynch Sendromu ve ailesel Adenomatöz Polipozis (FAP) gibi genetik durumlar riski artırıyor. Güçlü aile öyküsü olanlar için genetik danışmanlık ve test gerekebiliyor.

    Doç. Dr. Borazan, erken tanı ve düzenli taramanın, kolorektal kanserin tedavisinde yaşam kurtarıcı olduğunu vurguladı.

    Kaynak : PERRE

    BENZER HABER