Tokat’ta, dini nikahla birlikte yaşadığı Mustafa Koç (42) tarafından öldürüldüğü iddia edilen Hatice Yalman’ın (31), olaydan yaklaşık 2 saat önce girdiği bir markette kasiyere uluslararası yardım çağrısı işareti yaptığı ortaya çıktı.
Olay, 29 Mart 2025’te Topçam Mahallesi Akşemsettin Caddesi’nde meydana geldi. Motosiklet kazası ihbarı üzerine olay yerine giden ekipler, Hatice Yalman ve Mustafa Koç’u yaralı halde buldu. Tokat Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Yalman, yapılan tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi.
Hastanedeki ilk incelemede Yalman’ın vücudunda darp izleri tespit edildi. Olay yerinden yaklaşık 400 metre uzaklıktaki Hazine Deresi kenarında kan izleri ve kanlı taşlar bulunması üzerine soruşturma derinleştirildi. Gözaltına alınan Mustafa Koç tutuklanırken, kendisine yardım ettikleri iddiasıyla 7 kişi daha gözaltına alındı. Şüpheliler adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Tokat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Mustafa Koç hakkında “nitelikli kasten öldürme”, diğer sanıklar hakkında ise “kasten öldürmeye iştirak” ve “delilleri yok etme” suçlarından dava açıldı. Tokat 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmaya sanıklar, Yalman’ın yakınları ve taraf avukatları katıldı.
Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Mustafa Koç, olayın kaza olduğunu öne sürerek, “Alkollüydük, motosikletle düştük. Başını yere çarptı. Olay tamamen kazayla oldu. Sadece konuşmak istedim” dedi.
Mustafa Koç’un resmi nikahlı eşi N.K. ise duruşmada, olay anında Hatice Yalman’ı banyoda gördüğünü belirterek, “Mustafa banyoda ‘Ponçik öldü’ diyordu. Ölü müydü sağ mıydı bilmiyorum” ifadelerini kullandı.
Hatice Yalman’ın babası Duran Yalman ise sanığın ifadelerini reddederek, “Kızımı alıp götürdü, bir daha geri getirmedi. Ömrüm bitene kadar davacıyım” dedi.
Duruşma sonrası açıklama yapan ailenin avukatı Selinay Arslan, Hatice Yalman’ın olaydan 2 saat önce Tokat merkezdeki bir markette, uluslararası literatürde “sessiz yardım çağrısı” olarak bilinen işareti yaptığını söyledi. Arslan, “Bu işaret, yaşadığı korku ve paniğin açık göstergesidir. Ne yazık ki yardım çağrısı fark edilmedi” dedi.
Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı 13 Şubat 2026 tarihine erteledi.