GenelSon DurumSon Dakika

İsrail'den Hizbullah'a bir ağır darbe daha

İsrail Ordusu, Hizbullah'a bir ağır darbe daha indirdi. Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ı öldüren İsrail Hizbullah Yürütme Konseyi Başkan Yardımcısı Kabil Kaouk'u da öldürdü. İsrail Ordusu, Hizbullah yetkilisi Nabil Kaouk'un dün Beyrut'ta düzenlenen hava saldırısında öldürüldüğünü doğruladı.

İsrail ordusu, Lübnan'ın başkenti Beyrut'a düzenlenen hava saldırısı hakkında açıklama yaptı. İsrail, dün akşam saatlerinde gerçekleşen operasyonda, bir Hizbullah yetkilisinin daha hedef alındığını duyurdu.

NABİL KAOUK ÖLDÜRÜLDÜ

Lübnan'ı havadan vurmaya devam eden İsrail, Nabil Kaouk'un öldürüldüğünü açıkladı.

IDF tarafından yapılan açıklamada, "Dün Beyrut'ta düzenlenen hava saldırısında Hizbullah Yürütme Konseyi Başkan Yardımcısı Kaouk öldürüldü." ifadelerine yer verildi. Hizbullah tarafından ise iddilara yönelik henüz bir açıklama gelmedi.

İran Devrim Muhafızları Ordusu tarafından yapılan açıklamada, Kudüs Gücü Operasyonlarından sorumlu komutan yardımcısı Abbas Nilfuruşan'ın İsrail'in Cuma günü Beyrut'a yönelik gerçekleştirdiği saldırıda hayatını kaybettiğini doğruladı. Açıklamada, Nilfuruşan'ın “İran'ın güvenliği için çalışan ve Filistin davasına yardım eden biri” olduğu vurgulandı.

BEYRUT'TA TARİHİ YIKIM

Hizbullah'la 8 Ekim 2023'ten beri kontrollü çatışmalara devam eden İsrail ordusu, 23 Eylül’de Lübnan'ın güney kentlerinin yanı sıra Bekaa ve Baalbek bölgelerine yüzlerce hava saldırısı düzenledi.

Lübnan makamlarına göre, Hizbullah’ın kullandığı iletişim cihazlarının patlatıldığı 17 Eylül'den beri 104'ü çocuk ve 194'ü kadın olmak üzere toplam 1052 kişi öldü.

Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, İsrail ordusunun 27 Eylül'de Beyrut'a düzenlediği hava saldırılarında öldürüldü.

ONBİNLER GÖÇ EDİYOR

Hizbullah ise İsrail’e roket ve füzelerle karşılık veriyor. İsrail tarafında çoğunlukla ordu üslerini hedef alan bu saldırılarda büyük bir hasar bildirilmedi.

İsrail bombardımanı nedeniyle ülke içerisinde 150 bine yakın kişi yerinden oldu.

Ülkenin güney kesimlerinden başkent Beyrut ve kuzeye göç dalgası devam ederken, Suriye'ye 10 binlerce kişinin göç ettiği belirtiliyor.

80 TON AĞIRLIĞINDA BOMBA

İsrail ordu radyosu, saldırıda İsrail Hava Kuvvetleri’ne ait F-35 savaş uçaklarının, Nasrallah’a suikast düzenlemek için hedefe her biri 1 ton ağırlığında olan ABD yapımı yaklaşık 85 adet sığınak delici bomba attığını açıklarken saldırının hedefinin yeraltındaki merkezi Hizbullah karargâhı olduğunu öne sürdü.

Sığınak delenler 6 metre kalınlığında betonu kıracak güçte oluyor. İsrailli Kanal 13’e göre Hizbullah’ın ana karargâhı yeraltının 14’üncü katında bulunuyordu.

SUİKASTI YARASA FİLOSU GERÇEKLEŞTİRDİ

Yine İsrail medyasına göre suikast, ‘Yarasa Filosu’ olarak da bilinen hava kuvvetlerinin “119. birimi” tarafından gerçekleştirildi. Harekâtın ismi ise ‘Yeni Düzen Operasyonu’ olarak açıklandı. Lübnan Sağlık Bakanlığı, cuma günü ve dünkü saldırılarda en az 33 kişinin öldüğünü ve 195 kişinin yaralandığını açıkladı.

İsrail Genelkurmay Başkanı Korgeneral Herzi Halevi, Nasrallah’ın öldürülmesinin ardından İsrail’in ülkeyi ve vatandaşlarını tehdit eden herkese ulaşacağı yolunda açıklama yaptı. Halevi, “İsrail’i kim tehdit ediyorsa, ona nasıl ulaşacağımızı biliyoruz” dedi. Halevi, Nasrallah’ı öldüren Beyrut saldırısının uzun zamandır planlandığını, tam zamanında ve başarılı bir şekilde gerçekleştiğini de söyledi.

BİR YILDA BÖLGEYİ DEĞİŞTİREN OLAYLAR

Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’e düzenlediği baskınla ateşlenen fitil, İsrail’in misilleme olarak Gazze Şeridi’nde askeri-sivil hedef ayırmayan şiddetli işgaliyle büyümeye devam ediyor.

19 Mayıs’ta İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Dışişleri Bakanı Hüseyin Emirabdullahiyan’ın da aralarında bulunduğu bir heyeti taşıyan helikopter kötü hava koşulları sebebiyle düştü. Kazada kurtulan olmadı.

5 Temmuz’da İran’da yapılan cumhurbaşkanı seçiminin ikinci turunda reformcu aday Mesud Pezeşkiyan, muhafazakâr rakibi Said Celili’yi geride bırakarak cumhurbaşkanı seçildi.

30 Temmuz’da Lübnan Hizbullah’ı Lideri Hasan Nasrallah’ın sağ kolu, askeri işlerden sorumlu kıdemli danışmanı Fuad Şükür, Beyrut’ta düzenlenen bir saldırı sonucu öldürüldü.

31 Temmuz’da İran cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın göreve başlama törenine katılan Hamas lideri İsmail Haniye, Tahran’da misafir edildiği konutunda uğradığı suikast sonucu öldürüldü.

Hizbullah’ta Fuad Şükür’ün ardından onun yerine atanan, grubun iki numaralı ismi olarak gösterilen İbrahim Akil, 20 Eylül’de Beyrut’ta öldürüldü.

17 Eylül’de Lübnan’da Hizbullah mensubu binlerce kişinin çağrı cihazları eş zamanlı olarak patladı, 40’a yakın kişi öldü, 3 bin kişi yaralandı. Hafta başından itibaren ise İsrail, Lübnan’a ağır hava saldırıları başlattı.

27 Eylül’de İsrail Şii grubun Beyrut’un güneyindeki Dahiye bölgesinde yer altında bulunan merkezi karargâhını hedef aldı. Saldırıda Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ve Güney Cephesi Komutanı Ali Karaki öldürüldü.

NASRALLAH KİMDİR?

İsrail’in önceki gün Beyrut’un güneyine düzenlediği hava saldırısında ölen Hasan Nasrallah, Şubat 1992’den bu yana liderliğini yaptığı Hizbullah’ın paramiliter bir güçten Lübnan siyaseti ve Ortadoğu’nun önemli aktörlerinden biri haline gelmesindeki en büyük etken olarak görülüyordu.

1960’ta Beyrut’un doğusundaki bir mahallede dünyaya gelen Nasrallah, henüz 5 yaşındayken Lübnan’da patlak veren iç savaş nedeniyle ailesinin yanında ülkenin güneyindeki köylerine göçtü. Manav tezgahı bulunan bir babanın dokuz çocuğundan biriydi.

Tarihsel olarak Şii nüfusun yoğun olduğu ve İsrail’e karşı savaşın hep ön cephesinde yer alan Lübnan’ın güneyinde büyüyen Nasrallah, 15 yaşındayken o dönemin en önemli Şii grubu Emel Hareketi’ne katıldı.

16 yaşında Irak’ın Necef kentine giden Nasrallah, Baas yönetiminin Lübnanlı Şii öğrencileri buradaki ilahiyat okullarından uzaklaştırma kararı nedeniyle 2 yıl sonra Lübnan’a döndü. Ancak burada tanıştığı Abbas Musavi ve İran devriminin lideri olacak Ruhullah Humeyni’nin fikirleri kendisi üzerinde etki bıraktı.

1982’de İsrail güçleri Lübnan’ın bir kısmını işgal ederken, Tahran yönetimi bu ülkede doğrudan İran bağlantılı bir milis güç kurmaya karar verdi ve Hizbullah 1985’te resmen kuruldu. Hasan Nasrallah ve Abbas Musavi de Hizbullah’a katılırken grubun liderliğini Subhi el Tufeyli üstlendi.

32 YAŞINDA LİDER OLDU

Nasrallah daha sonra İran’ın Kum kentinde ilahiyat fakültesinde eğitim görürken, burada Farsçasını geliştirdi ve çok sayıda İranlı isimle yakınlık kurdu. Tufeyli’nin İran’la çelişen politikalar uygulaması nedeniyle Tahran grubun liderliğine 1991’de Abbas Musavi’yi atadı.

Ancak Musavi 1992’de İsrail ajanları tarafından öldürüldü ve Nasrallah 32 yaşında grubun başına geçti. Bu döneme kadar yalnızca askeri bir güç olarak Lübnan’da etkili olan Hizbullah, 8 mensubunun parlamentoya girmesiyle etki alanını genişletmeye başladı.

Nasrallah liderliğinde dernekler, hastaneler ve okullar aracılığıyla kurulan sosyal hizmet ağı, grubun Şii siyasi hareketindeki meşruiyet zeminini güçlendirdi.

İsrail’in 2000 yılında Lübnan’dan tamamen çekileceğini açıklaması birçok çevre tarafından Nasrallah’a atfedildi ve onu Arap dünyasında bir kahraman haline getirdi.

2006 yılında İsrail ile girişilen savaş sonrası Arap ülkelerindeki saygınlığı artan Nasrallah, ülke içinde zaman zaman yükselen muhalif girişimlere rağmen Lübnan siyasetinin müdahale edilemeyen bir ismi haline geldi. Güvenlik gerekçesiyle kamusal görünürlüğü azalan Nasrallah, video mesajlarla halka seslenmeye başladı.

Nasrallah liderliğindeki Hizbullah, Filistin davasına destek verirken örgütün Suriye iç savaşında rejim yanında yer alması, İran ile kurduğu yakın ilişkiler nedeniyle bölgesel bir aktör haline gelse de bir yandan da bu ilişki ağı Lübnan’da eleştiri konusu oluyordu.