FenerbahçeSüper LigFutbol

Fenerbahçe'nin Adana Demirspor maçı analizi!

Fenerbahçe milli ara öncesi ligin en zorlu deplasmanına, Adana Demirspor’a konuk oldu. Zorlu maçı yazarımız Tayfun Ünlü kaleme aldı.

Golsüz berabere biten karşılaşma sonrası spor kamuoyu şu soru üzerine çok tartıştı. Bu zorlu deplasmandan Fenerbahçe kazançlı mı çıktı? Yoksa elde edilen 1 Puan yetersiz mi?

Fenerbahçe de eksikler can sıkıyor….

Fenerbahçe tam 9 eksikle Adana’ya hareket etti. 


Özellikle stoper bölgesindeki 4 oyuncunun da sakat olması, bunun yanısıra orta sahanın merkezinde Fred ve İsmailin olmaması İsmail hocanın ana oyun planını etkiliyor.

İsmail hocanın B planı yok mu ?

Gündemi epey bi meşgul etti bu soru. 


Maçı izledikten sonra şunu net bir şekilde ifade edebilirim. 


Fenerbahçe bu karşılaşmayı zaten B planıyla oynadı. Bu sezon ilk defa topu rakibe bırakıp, topun arkasına geçti Fenerbahçe.

En önemli hücum aksiyonlarını bekler üzerinden yapan İsmail Kartal bu müsabakada bekleri adeta hiç çıkarmayarak rakibinin en tehlikeli oyuncularını bloke etti.

Merkezi de kapatıp rakip takıma alan vermemeyi planlayan İsmail hoca aldığı bu önlemlerle defansif anlamda istediğini elde etti. 


Adana Demirspor’un tek tehlikesi uzaktan vurulan ve direkten dışarı çıkan şutu.

Fenerbahçe neden farklı oynadı ?

Oyunu Djiku, Fred zaman zaman Ferdi üzerinden kuruyordu Fenerbahçe. 
Oyun kurulumunda tercih opsiyonlarınız ne kadar geniş olursa rakibinizin önlem alması bir o kadar zorlaşır.

Özellikle rakip yarı alana yerleşip set oyununa dönen, bu oyununu Dzekonun bağlantı oyunuyla güçlendiren, bekleri çizgiye (asist bölgesi) kadar indirip, ceza sahası içinde topla buluşturup sonuca giden Fenerbahçe görüyorduk aslında.

Savunma anlayışı ise kaybedilen toplara 3. Bölgede baskı uyguluyarak saniyeler içinde topu geri kazanma üzerineydi. 


Hatta Becao ve Djiku’nun dikine doğru savunma yaparak hem oyun boyunu kısaltıp hem de orta sahaya destek vermesi baskı gücünü inanılmaz boyutlara çıkarıyordu. 
Bu sayede atak devamlılığı elde eden ve bu devamlılıkla rakibini boğan, en önemlisi ise Tadic gibi Szymanski gibi oyuncuları 3. Bölgeden pekte fazla çıkarmayarak daha dinç kalmalarını sağlıyordu.

Bu karşılaşmada bu oyunculardan yararlanamadığı için, A planını uygulayamadı.

Oyun kurarken sıkıntılar yaşayan Fenerbahçe çözümü ya uzun vurmakta, yada Dzekonun çok derinlere gelerek destek vermesinde buldu. Tabi bu destek Dzeko’yu çok yoruyor ve ihtiyaç olduğu anda ileride efektif olmasını negatif yönde etkiliyor.
Her şeye rağmen pozisyonlar bulup galibiyete yaklaşan taraf oldu Fenerbahçe.

1 puan liderliği geri getirdi….

Ligi uzun maraton olarak değendirirsek ligin bu eşiğinde milli araya lider girmek kıymetli. 
Özellikle sakat ve cezalı futbolcuların dönmesiyle çok daha alternatifli ve güçlü bir kadro yeniden oluşacaktır.

Emin olun dostlar, Fenerbahçe milli aradan sonra yine dolu dizgin yoluna devam eder.

Gelelim hakem konusuna…

Türkiye standartlarında vasatın üstünde bir maç yönetebilecek hakem yok mu?

O kadar komik kararlar veriliyorki. Bunların hata ile açıklanması mümkün değil. Özellikle VAR’da oturan kişilerin o gün o odada oturduğundanda şüpheliyim. Osterwolde’nin pozisyonunda müdahil olmamasının açıklanacak bir tarafı yok.

Bu iş hiç iyi yere doğru gitmiyor. Yabancı hakem şart. Futbol kamuoyunun neredeyse tamamının ne hakemlere, nede kurumlara güveni var.