İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Direktörü Şant Manukyan, altının ons fiyatında olası bir sert düşüşün, büyük ölçüde fiyatları yukarı taşıyan merkez bankalarının atacağı adımlardan kaynaklanabileceğini ifade etti.
EMTİADA YÖN ARAYIŞINDA
ABD Başkanı Donald Trump'ın göreve gelmesiyle birlikte uyguladığı politikalardan kaynaklı küresel ekonomik aktiviteye yönelik endişeler, jeopolitik riskler ve ABD Merkez Bankasının (Fed) politikalarına ilişkin belirsizlikler emtia piyasasında sert dalgalanmalara neden olurken, yön arayışına da sebep oluyor.
İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Direktörü Şant Manukyan, Rusya'nın da 8-10 Mayıs zafer günü nedeniyle bir ateşkes olacağını anımsatarak, bu zaman dilimi içerisinde Ukrayna'nın dronlarla bir saldırı düzenleyebileceği spekülasyonları olduğunu ve bu durumun altın fiyatlarında ciddi anlamda yükselmeye sebep olabileceğini ifade etti.
"GLOBAL GİDİŞAT 3200-3300 DOLAR ARASINDA ÇOK BÜYÜK BİR FARK YARATMIYOR"
Hindistan-Pakistan geriliminde olası bir saldırının altın fiyatlarını yukarı götürebileceğini söyleyen Manukyan, bu durumun finansal bir dinamik olmadığını da belirtti.
Manukyan, belli ölçüde kur hareketlerine bağlı olarak bazı ülkelerde hem küçük yatırımcı hem de bireysel yatırımcı açısından fiyatların çok yükselmiş olmasının altın talebini azaltan bir gelişme olduğunu belirterek, "Merkez Bankaları açısından baktığımızda global gidişat 3200-3300 dolar arasında çok büyük bir fark yaratmıyor. Onlar açısından önemli olan şey, dolar likiditesinin yeterli olup olmadığı veya dolar likiditesinin bir krize gidip gitmeyeceğidir." diye konuştu.
"3200 DOLARIN ALTINA DOĞRU BİR HAREKET SAĞLIKLI OLUR"
Manukyan, "Eğer öyle bir rahatsızlık varsa veya bir dolar likiditesi stoku yapmak istiyorlarsa altın alımlarını azaltabilirler ve hatta aldıkları altınları satabilirler. Altının ons fiyatında gerçek anlamda bir geri çekilme olacaksa yine bunun yükselişi tetikleyen merkez bankalarından geleceğini düşünüyorum. Ama bu seviyelerde biraz daha 3200 doların altına doğru bir hareket ve sağlıklı olur." değerlendirmelerinde bulundu.
"ALTIN KISA VADEDE DEĞER KAYBEDEBİLİR"
Altının kısa vadede değer kaybedebileceğini söyleyen Manukyan, "Ama şunu unutmayın bu krizden önceki döneme baktığımızda dolar değer kazanıyordu veya ABD Merkez Bankası (Fed) faizleri de yükseltiyordu. Ama altın bundan etkilenmedi. Çünkü jeopolitik gerginlikler var. Bu gerginliklerin ben basit birkaç ticaret anlaşmasıyla çözüleceğini zannetmiyorum. Artık ABD ile Çin arasına kara kedi çok net bir şekilde girdi. Dolayısıyla, tamam rahatladık artık tekrar ABD tahvillerine dönelim, düşüncesi kalıcı olmayacak." yorumunu yaptı.
"GÜMÜŞ, ALTIN GİBİ FİNANSAL SİSTEMİN KALBİNE YERLEŞEBİLECEK BİR VARLIK DEĞİL"
Gümüşün, altın gibi finansal sistemin kalbine yerleşebilecek bir varlık olmadığını aktaran Manukyan, piyasaların çok iyi olması durumunda gümüşte spekülatif bir yükseliş görülebileceğini veya bir noktada altın yükselişi devam ederken gümüşün daha hızlı yükseliş kaydedebileceğini dile getirdi.
Manukyan, "Dolayısıyla altında düzeltme biterse, evet fonlar kısmen altından çıkıp değerli metaller içinde hareket ederek, yani gümüş piyasasına girerek fiyatları yukarıya götürebilirler." dedi.
Altın/gümüş rasyosuna değinen Manukyan, "Finansal sistemle ilgili bir kaygı varsa, ABD tahvillerinin rolü tartışılıyorsa alternatifi gümüş olamaz. Yani alternatifi altın da değil ama altın en azından bekleyebileceğiniz yer, merkez bankalarının park edebileceği yer, böyle bir tartışma içinde altın/gümüş rasyosunun 100'ün üzerine çıkması, 100'e bile gelmesi şaşırtıcı değil. Bu sistem üzerinde tartışma sürdüğü sürece normalleşmeyecektir. Ama bir süre sonra tartışma normalleşirse o zaman tekrar olması gerektiği gibi 80'lere hızlı bir geri çekilme görebiliriz." diye konuştu.
Manukyan, enflasyonu tetikleyecek bir Fed politikası görülmesi veya Çin gibi ABD ile anlaşmayan ülkelerin tahvillerden yavaş veya hızlı çıkması söz konusu olursa ABD tahvillerinin eski çekiciliğini kaybedebileceğini kaydetti.