Değerli Okuyucularım, dünyamız her geçen gün şekil değiştirmekte. On yıl öncesine kadar hiç bilmediğimiz teknolojiler bugün „en vazgeçilmezlerimiz“ arasında yer alıyor. Peki, önümüzdeki yıllarda hayatımız nasıl yönlenecek? Teknoloji ilerledikçe, bazı ürünlerin ve hizmetlerin değer kaybına uğradığı bir gerçektir. Örneğin; eskiden birbirimize mektup yazardık. Kağıt alırdık, zarf alırdık, üzerine pul yapıştırırdık, posta kutusuna atardık.

Mektubumuzun ulaşımını ise kontrol edemezdik. Oysa şimdi cebimizde devamlı taşıdığımız akıllı telefonumuzla birbirimize mesajlar atıyoruz, üstelik mesajımızın ulaşımı, okunup okunmadığı da derhal görüyoruz. Kağıt, zarf ve pul parası ödemiyoruz. 

Peki bu teknoloji gelişiminin posta hizmetlerinde görevli olan insanlar için ne demek olduğunu hiç düşündünüzmü? „Bana ne onlardan“ mı dediniz? Gelin, teknolojideki ilerlemelerin, şahısları ve ülke ekonomisini nasıl etkilediğine birlikte ışık tutalım.

Robotlar Vergi Ödesin 

Harward Üniversitesinin tanınmış ekonomistlerinden olan Profesör Richard B. Freeman, robotların veya bilgisayarların herhangi bir işi, insanlardan daha iyi veya daha ucuza yapabildiği andan itibaren, insan iş gücü için rekabet oluşturacaklarını söylüyor. Bu rekabetin, insandan yana sonuçlanabilmesi için, insan- iş gücünün daha ucuza sunulması gerekmektedir diyor. Bunun anlamı ise, işini kaybetmek istemeyen işçilerin verya çalışanların, daha düşük ücret karşılığında çalışması gerekmekte olmasıdır.

 Zaten 1990 yılından beri elde edilen tüm verilerin bu yönde olduğunu savunan bilim adamı, bu trend durdurulmazsa “halkın dijital yoksullaşması” kaçınılmazdır diyor. Çözüm olarak ilginç bir yöntem öneriyor. Çalışma ortamlarımıza giren robotlara ve bilgisayarlara ortak olmalıyız, çalışan her insan, gelirinin büyük bölümünü, teknolojiye yaptığı yatırımlardan elde etmelidir diyor. Yani, çevrenizdeki robotları ve bilgisayar programlarını iyice incelemenizi, onların taşıdıkları markaların hisse senetlerini satın almanızı öneriyor. 

Ancak Profesör Richard B. Freeman’in değinmediği ve gözden kaçırdığı bir konuya biz değinelim. Her ülke, çalışan işçilerinden gelir vergisi tahsil etmektedir. İnsan iş gücü, robotlara aktarıldığında devlet vergi kaybına uğruyor. 

Çünkü robotların geliri olmadığından, gelir vergisi de ödemiyorlar. Böylece çalışmakla elde edilen gelirin azaldığı ülkelerde, devlet bütçesine giren gelir vergisinin oranı da azalmaktadır. Microsoft şirketinin kurucusu ve dünyanın en zengin adamı olarak bilinen Bill Gates, ilginç bir çözüm önerisinde bulunmuş. 

Umarım, bu öneri en yakın zamanda uygulanır: “robotların ve bilgisayarların işlemleri gelir vergisine tabi tutulmalıdır” demiş. Ben şahsen, bu kadar basit görünen bir çözümün, önümüzdeki yıllarda tüm gelişmiş ülkelerde mutlaka büyük tartışmalara yol açacağını düşünüyorum. Ya siz?

Rakamlar Anlatsın

 Federal Almanya’da 2064 yılına kadar tüm meslek dallarının %45’i dijital tehlikeyle karşı karşıya kalacakmış. A.T. Kearney, Oxford University’nin iktisat araştırmacıları olan Carl Benedikt Frey ve Michael Osborne’nun („The Future of Employment: How Susceptible Are Jobs to Computerisation“) verilerinin bazında yayımladığı araştırma sonuçları, tüm meslek dallarının dörtte birine eşit olan 318 iş dalı sıralamış. Bunların hepsi yakın gelecekte bilgisayar veya robot teknolojisine ödün vereceklermiş. Şu anda sadece Almanya’da 17,2 Milyon insanı kapsayan rakamların boyutları oldukça düşündürücü.

 Tekrar edeyim: Almanya’da çalışan insanların dörtte biri, yani onyedi milyon ikiyüzbin insan bu 318 iş dalında çalışmaktadır. Bankacılık sektöründe şimdiden izlemekte olduğumuz kötü gelişmelerin, önümüzdeki yıllarda farklı sekreterya ve hizmet sektörlerine sıçraması kaçınılmaz görünüyor. Hasta, yaşlı ve çocuk bakımı kapsamındaki tüm meslek dallarının, gelecek 50 yılın en iyi gelişen, çalışanlar açısından, teknoloji kurbanı olma yönünden de en az risk taşıyan iş dalları olacakları açık ve net olarak görülmektedir. 

Siz bu sektörlerde çalışmıyorsanız, acilen robot, yazılım ve bilgisayar işletmelerine yatırım yapın. 1976 yılında, Steve Jobs ve Steve Wozniak’la birlikte Apple şirketini kuran Ron Wayne, şirket kuruluşundan 11 gün sonra, kendisine ait olan %10 tutarındaki hisselerini 800 Dolar karşılığında iş ortaklarına satmış. 

Oysa bu hisselerin bugünkü değeri 30 Milyar Doların üzerinde olduğu bir gerçektir. Sevgiler ve Selamlar Nejdet Niflioğlu