Fenerbahçe cumartesi akşamı Trendyol Süper Lig\'de Beşiktaş\'ın konuğu oldu. Karşılaşma sonrası yazarımız Tayfun Ünlü, maç sonunu kaleme aldı.
Fenerbahçe konuk olduğu Beşiktaş'ı 1-3 mağlup etti ve liderliğe yeniden yükseldi.
Gerek Avrupa’da gerek Türkiye’de beklenmedik puanlar kaybeden Fenerbahçe, şampiyonluk yolunda mutlak galibiyet parolasıyla çıktığı karşılaşmada rakibini ezdi geçti adeta.
Topa, oyuna, rakibe ve tribünlere hükmeden Fenerbahçe rakibini çaresiz bıraktı desem abartmamış olurum.
Topa maç genelinde 54% hükmeden Fenerbahçe, rakip ceza sahasında tam 42’kez topla buluşmuş. Çok ciddi pozisyonları cömertçe harcayan Fenerbahçe, tarihi farkı elinden kaçırdı.
Gerek kadro içerisinde, gerek şu ana kadarki lig serüveninde çalkantılı bir dönem geçiren Beşiktaşın verilmiş sadakası varmış.
Çok fazla sakatlıklarla boğuşan ve her fırsatta Fenerbahçe maçının dönüm maçı olduğunu ifade eden Rıza Çalımbay tercihleri ve oyun anlayışı Fenerbahçe’yi durdurmaya yetmedi.
Fenerbahçe kalesine sadece tek şut vurabilen Beşiktaş, maç genelinde etkili olamadı ve bu mağlubiyetle birlikte, kendi evinde ilk defa lig maratonunda bir derbi kaybetti.
Tüpraş Arenada Attila Karaoğlan rezilliği izledik.
Maçın başından itibaren Beşiktaş'ın sert futboluna müsaade eden, tabiri caizse Fenerbahçeli futbolcuların saha içinde dayak yemesine göz yuman Karaoğlan geceye damga vurdu.
Özellikle ilk yarıda 6 net faul yapan Necip Uysal kart görmezken, Fenerbahçe’nin gördüğü 4 sarı kartın 3’ü haklı isyandan oldu.
Oyuncu sağlığını korumakta görevlerinden bir tanesi olduğunu unutan Karaoğlan bütün tekmelere göz yumdu.
İkinci yarıda durum farksızdı. Verdiği bütün kritik kararlarda majör hata yapan Karaoğlan geceye damga vurdu.
Dzeko’nun isyanı….
Yıllardır üst düzey takımlarda Avrupa’nın en iyi takımlarında yüzlerce maça çıkan Dzeko, Fenerbahçe’nin VAR’dan penaltı kazandığı, hakemin 3 metreden görüpte vermediği pozisyonda dizleri üstüne çökerek adeta isyan etti.
Hakem konusunu kapatmadan yaklaşık 10 faul yapan Necip’in sarı kartını 90+6 da hakeme itirazdan görmesi gecenin ironilerinden bir tanesiydi.
Büyük ADAMLAR, büyük karakter ortaya koyuyorlar…
Dzeko, Tadic, Fred takımı sahiplenip varını yoğunu ortaya koyuyorlar. Maçın her anında sahada maça yön veren isimler. Bu isimlerin yanına Szymanski gibi İrfan gibi, Ferdi gibi isimlerde eklenince Fenerbahçe’nin oyun hakimiyeti, ofansif gücü ve kreatifliği başka seviyelere çıkıyor.
Nordsjaelland maçından sonra fırtınalı sulara girdik demiştim. İlk fırtınayı İsmail Kartal önderliğinde atlattı Fenerbahçe. Özellikle böyle bir performansla elde edilen bir derbi galibiyeti gerek takımın motivasyonunu gerekse mental gücünü ciddi şekilde artırdı.
İsmail hocaya naçizane tavsiyem. Fenerbahçe buraya kadar ana plan oyuncuların üstün performanslarından yararlanarak geldi. İlk tercih olarak kullanılan bütün oyuncular neredeyse 100% verimle oynuyor, lakin yedekten giren oyunculardan verim alamıyor. Özellikle odana hattında mutlaka kenardan giren oyunculardan verim elde etmesi gerekiyor, aksi takdirde ilerleyen maçlarda sıkıntılı anlar yaşayabiliriz.
Şimdi hedef ise hafta içi Konferans liginde galip gelip gruptan çıkmak.