6 Şubat depremlerinin ikinci yılı: Hazırlıklar yetersiz
Bugün, 6 Şubat depremlerinin 2. yılı... Kaybedilen hayatların, hasarlı gören psikolojilerin, geri gelmeyecek hikayelerin, afet sonrasında yaşanan koordinesizliklerin ve yaşanan büyük felaketin 2. yılında. 6 Şubat depremi, Türkiye'nin en büyük doğal afetlerinden birini acı bir biçimde hatırlatırken, aynı zamanda toplumsal afetlere karşı hazırlıklı olma gerekliliğini de gün yüzüne çıkardı.
Yaşanan felaketin ardından şehirleri yeniden kurulan çalışan Türkiye, bu fiziksel teknolojik özellikle yapay zekanın kullanımıyla afetlere karşı alınacak önlemlerdeki salınım giderek artıyor. Teknolojist Gülhan Ertürk Akgül, yapay zekanın depremleri ve diğer afetlerdeki potansiyel kullanımı üzerine değerlendirmelerde bulundu.
"Yapay zeka, depremler ve afetler için önlem almaya çözüm olabilir" Gülhan Ertürk Akgül, yapay zekanın afetlerle mücadelede önemli bir rol oynayabileceğini belirterek, "Yapay zeka yeni bir teknoloji değil, aslında çok uzun yıllar üzerinde çalışılan bir alan. Teknolojik altyapı zenginleştikçe, yüksek kapasiteye ulaşan sistemlerle veri daha verimli işlenebilir hale geldi" dedi.
Akgül, depremler gibi afetlerde bu teknolojilerin nasıl kullanılabileceğine dair açıklamalarda bulundu: "Depremler, afetler ve insan destekli teknolojik afetler konusunda, zekayı birçok katman olarak kullanılabiliriz. Ancak, bugün geldiğimiz yerde 6 Şubatta 2. senemizi dolduracağız ve bizim çabamız sadece değil, şehri yeniden inşa etmek. "Büyük Marmara depremi için hazırlıklar yetersiz"
Türkiye'nin en büyük korkusu, büyük Marmara depremi.
Depremin ne zaman olacağı kesin olarak bilinmemekle birlikte, bu ihtimale karşı hazırlıklar yetersiz kalıyor. Akgül, "AFAD, belediyeler ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin bu konunun büyüklüğünün farkında. Ancak, atılan adımlar çok küçük. Şu anda yapılan çoğu proje, yenilenmesi ve yenilenmesiyle sınırlı" diyerek, yalnızca binanın yeniden inşa edilmesinin çözümlenmediğini vurguladı. "Deprem ülkedeyiz, her yerde olabilir. Küçük veya büyük olabilir. Binalar yeniden yapılmalı, ancak bunun yanında küresel bilincin arttırılması ve eğitimi artırılmalıdır. Veriler daha verimli hale getirmeliyiz. Toplum, herhangi bir afet anında nasıl hareket edecek, görevinin nasıl yerinde olacağını ve nasıl kurtarılacağını bilmelidir. Bunu yapabilmek için, değerlendirilen de doğru renkler kurulmalıdır. Hem de derebeyler." "Japonya ve Çin'in depremi: güvenlik altyapısı oldukça sağlam"
Japonya, afetlere karşı hazırlıklı bir ülke olarak öne çıkıyor.
Akgül, Japonya'nın mevcut halinde ve yayınlanmasının çok iyi kurgulandığını belirtti: "Japonya, deprem konusunda oldukça disiplinli bir ülke.Yapay zekayı kullananlar, ancak bunların hepsi yalnızca yapay zekayı yönetemiyorlar. Altyapıları oldukça sağlam. 9 depremdeki bir depreme dayanıklı binalar yapılıyor ve deprem olduğunda o binalar yıkılmıyor."
Japonya'daki başarıyı örnek göstererek, "Bizim evde yaşayanlardan çok önemli. Beklenen büyük İstanbul depremi ve diğer olasılıkları göz önünde bulundurmalıyız. Bir deprem uzmanının olmadığını belirten Akgül, ancak yapay zeka ve teknolojik depreme hazırlık anlamında ne tür alanlarda kullanabileceğini bilen bir teknolojist olarak ifade etti: "Teknolojinin rolü büyük, ancak doğru altyapı ve bir toplum da büyük önem taşıyor. Deprem gibi afetlere karşı daha etkili çözümler sunabilmek için para ve insan yatırımı çok iyi bir şekilde harmanlamamız gerekiyor." Akgül, Türkiye'nin deprem ve diğer afetlere karşı daha hazırlıklı olmak için sadece insanların değil, toplumun da kültürelleştirilmesi sağlıklı bir kez daha vurguladı.