Aynı zamanda laiklik ve kadın haklarının savunucusu olarak bilinen Çığ, Türkiye'de bu alanlarda önemli katkılarda bulunmuştu.
Muazzez İlmiye Çığ'ın vefatının ardından birçok kurum ve kişi taziye mesajları yayımladı. Cumhurbaşkanlığı, yayımladığı mesajda, "Ülkemizin değerli bilim insanı Muazzez İlmiye Çığ'ın vefatını derin bir üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Kendisine Allah'tan rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz." ifadelerine yer verdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ise, "Sümeroloji alanında yaptığı çalışmalarla ülkemize büyük katkılar sunan Muazzez İlmiye Çığ'ı kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Bilim dünyamızın başı sağ olsun." şeklinde bir açıklama yaptı.
Muazzez İlmiye Çığ, 20 Haziran 1914 tarihinde Bursa'da doğdu. Kırım göçmeni bir ailenin çocuğu olan Çığ, ilkokul eğitimine Çorum'da başladı, ancak ailesinin Bursa'ya dönmesiyle eğitimine burada devam etti. 1926 yılında Bursa Kız Muallim Mektebi'ne giren Çığ, 1931'de mezun olduktan sonra Eskişehir'e öğretmen olarak atandı.
1940 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Hititoloji bölümünden mezun olan Çığ, aynı yıl İstanbul Eski Şark Eserleri Müzesi'nde çalışmaya başladı. Burada, Sümer, Akad ve Hitit dillerinde yazılmış on binlerce tableti tasnif etti ve katalogladı. Emekliliğinin ardından da bilimsel çalışmalarına devam eden Çığ, birçok kitap ve makale yayımladı.
Muazzez İlmiye Çığ, yaşamı boyunca iki dünya savaşı, dört darbe ve birçok ekonomik kriz görmüş; Sümeroloji alanında yaptığı çalışmalarla uluslararası alanda tanınmış bir bilim insanı olarak Türkiye'nin kültürel mirasına önemli katkılarda bulunmuştur.
Muazzez İlmiye Çığ'ın vefatı, bilim dünyasında ve kamuoyunda derin bir üzüntüyle karşılandı.