MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.

Cumhur İttifakı'na yönelik açıklamalarda bulunan Bahçeli, "MHP ile Cumhur İttifakı arasında görüş ayrılığı yok. Çatlak var demekten bıkmadılar. Cumhur İttifakı Kızılelma ruhudur" dedi.

"KOMİSYON ÜYELERİ İMRALIYA GİTMELİ"

Terörsüz Türkiye sürecine ilişkin de önemli açıklamalarda bulunan MHP lideri, Meclis'te kurulan komisyon üyelerinin İmralı'ya gitmesi için çağrıda bulundu.

MHP'nin böyle bir heyete katılmaya hazır olduğu aktaran Devlet Bahçeli, "Meclis'te kurulan komisyondan seçilecek milletvekillerinin İmralı'ya giderek ilk ağızdan ihtiyaç duyulan mesajları alması süreci çok daha güçlendirecektir" ifadelerini kullandı.

29 EKİM RESEPSİYONU TARTIŞMALARINA CEVAP

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Respsiyonu tartışmalarına son noktayı koyan Devlet Bahçeli "29 Ekim'de Anıtkabir’e gitmememizin nedeni, insani bir hâlden kaynaklanmış olamaz mıydı? O gün için özel bir durumla muhattap kalmamız ihtimal dışı mı? Anıtkabir’e gidemedik, peki resepsiyona katılsaydık bu defa da “Anıtkabir’i protesto ettiler” diye takdim edilmeyecek miydik?

Anıtkabir’deki törene gitmeyip resepsiyona katılmak ne kadar doğru, dengeli ve isabetli bir davranış olarak değerlendirilirdi? Peki Anıtkabir’e gitmeyip de koşa koşa resepsiyona katılanları, boy boy fotoğraflarını servis edenleri görmemek ayıplı ve asimetrik bir çifte standart değil midir?"

DEMİRTAŞ SORUSUNA DİKKAT ÇEKEN YANIT

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, grup toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bahçeli, Edirne'de tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş'ın tahliyesine ilişkin sorulan soruya "Hukuki yollar sonuca ulaşmıştır. Demirtaş'ın tahliyesi hayırlara vesile olacaktır" cevabını verdi.

Bahçeli'nin açıklamalarının satırbaşları şöyle;

"Seferberlik ruhuyla; taviz ve tereddüte düşmeden, tehir etmeden, gerektiğinde nefes alır gibi çalışıyoruz. Milletimizin her güzel insanına elimizi uzatıyor, gönlümüzü açıyoruz. Vatandaşlarımızı hem dinliyor hem de düşüncelerimizi açıklıyoruz. Kurduğumuz tüm teşkilatlarda hazır ve nazırız. Siyasi faaliyetlerimizi inançla, heyecanla ve adalet ilkesiyle sürdürüyoruz.

"HER KAPIYI ÇALACAĞIZ, HER GÖNÜLÜ KAZANACAĞIZ"

Bu kapsamda “Asırlık Birlik, Sonsuz Kardeşlik” temasının çağrısı altında; “Terörsüz Türkiye” süreci kapsamında vatandaşlarımızla görüştük, konuştuk ve gündemdeki sıcak başlıklara dair düşüncelerimizi paylaştık. Halkımızın nabzını tuttuk. Kafalarda beliren ve büyüyen soru işaretlerini gidermek için “gayret bizden, tevfik Allah’tan” anlayışıyla hareket ettik. Nitekim çok önemli ve etkili sonuçlar aldık.

"BİZ MHP VE CUMHUR İTTİFAKIYIZ "

Türkiye’nin her yerinde, ta köylerimize kadar her kapıyı çalacağız; her eve gireceğiz, her gönlü kazanacağız. Ya dertlere çare olacağız ya da ortak olacağız. Cumhur İttifakı’nın hedeflerini açıklayacağız, sorunları dinleyecek çözüm yolu bulmanın arayışında olacağız. Dertleri dinlediğimiz gibi aynısıyla derman olmanın gayretinde olacağız. Biz her haneye huzur ve bereket penceresini açacağız. Dertler sağanak sağanak da olsa biz varız ve buradayız. Sorunlar yumak yumak olsa da gene biz varız ve her zaman milletimizin hizmetindeyiz. Biz Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakıyız.

"SUDAN'DAKİ ŞİDDET KATLİAMDIR"

2020 tarihinden bu yana Sudan’da hükûmet güçleriyle Hızlı Destek Kuvvetleri arasında devam eden iç savaşın ağır bedelini ise maalesef masum sivil halk canıyla, kanıyla ödemiştir.

Siyasi ve ekonomik çıkar merkezli, aynı zamanda dış tahrikli kanlı boğuşmaların, Sudan’ın egemenliğini ve bunun yanı sıra mücavir ülkelerin siyasî ve toprak bütünlüğünü tehdit ettiği ortadadır.

Sudan’da işlenen insanlık suçlarını en güçlü şekilde kınıyor, bu ülkenin bir an evvel kalıcı barış ve huzur ortamına kavuşmasını temenni ediyorum. Sudan'daki şiddet katliamdır. Maruz kaldıkları katliam Gazze'yi aratmayacak düzeydedir.

İSRAİL SOYKIRIMI SÜRDÜRÜYOR

Gaze'de asıl mesele yapılan ateşkesin sahada uygulanması ve tarafların uymasıdır. İsrail’in güven vermeyen askerî ve politik tutumu karşısında, tedbirli ve ihtiyatlı hareket etmek kaçınılmaz bir gerekliliktir. Geldiğimiz bu aşamada, Mısır’da yapılan zirvenin ve alınan kararların İsrail tarafından çiğnendiği açıkça görülmüştür. İsrail, soykırım sürecini alçakça sürdürmüş, sivil yerleşim yerlerini yeniden vurmuştur.

Geçici ateşkese riayet etmeyen, masumları katletmekten vazgeçmeyen İsrail;
sözüne, imzasına, taahhütlerine ve vaatlerine itibar edilmeyecek bir ülke olduğunu bir kez daha tescillemiştir.

Ateşkes kararını uydurma gerekçelerle ihlal eden Siyonist eşkıyalık, dur durak bilmeden kanlı operasyonlarını ilerletmekte ve çıtayı her defasında yükseltmektedir.

ABD BÜYÜKELÇİSİ BARRACK'A TEPKİ

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack'ın Türkiye ile İsrail arasında Hazar Denizi'nden Akdeniz'e kadar işbirliği göreceksiniz beyanatı görev yaptığı ülkeye politik rota çizme densizliğidir. Ülkemizde görev yapan dış misyon görevlilerinin yerini yurdunu bilmesi lazımdır. Had ve hudut aşımına asla girmemeleri asıldır.

"MİLLİ BİRLİĞİ KIYAMETE KADAR SÜRDÜRMENİN KARARLIĞINDAYIZ"

Bizim zehirle işimiz yok, balın peşindeyiz. Biz milli birlik ve beraberliği kıyamete kadar sürdürmenin kararlığındayız. Hayat ve siyaset, adeta kafa karıştıran ters akıntılarla dolu bir denizdir. Yorulan, korkan, kaçan değil, sorunlara meydan okuyan, cesaretle yalçın kaya gibi duracağız.

Kalıcı barışı sağlamanın amacındayız. Terörsüz Türkiye hedefini sabote etme çabaları bizim nazarımızda yok hükmündedir. Terörsüz Türkiye seferini durduracağını sananların üzerinde durdukları zemin kaydıkça daha çirkefleşmeleri beklenen bir durumdur. Fesat zihniyeti hortlak gibi dolaşmaya başlamış, terörü geçim kapısı gibi telakki ettiklerini teyit etmişlerdir.

"TERÖRSÜZ TÜRKİYE MUTLU TÜRKİYE'DİR"

Ok yaydan çıkmış, kutlu hedefe kilitlenmiştir. Terörsüz Türkiye barış içinde yaşayan mutlu Türkiye'dir. TBMM'de kutulan komisyon çalışmalarının sonuna gelmiştir. Elbette PKK'nın kurucu önderliğinin son düzlükteki görüş, düşünce ve kanaatleri alınmalı, günlerdir yapılan kısır tartışmalar sonlandırılmalıdır. İmralı ile Edirne ihtilafı çıkarmanın arayışında olan bazı medya kuruluşlarının sözde uzmanların nereye hizmet ettiklerini çok iyi biliyoruz.

"KOMİSYONUN İMRALI'YA GİTMESİ SÜRECİ HIZLANDIRIR"

Bir kez daha ve ısrarla söylemem gerekirse; Meclis’te kurulan komisyondan seçilecek milletvekillerinin İmralı’ya giderek ilk ağızdan, doğrudan ihtiyaç duyulan mesajları alması süreci çok daha güçlendirecektir. Milliyetçi Hareket Partisi, böyle bir heyete katılmaya hazırdır. Korkuya, kaygıya, çekinmeye veya çelişkiye düşmeye gerek yoktur. Bugüne kadar İmralı, sözünü tutmuş ve yaptığı açıklamaların arkasında durmuştur.

"İTTİFAKTA ÇATLAK YOK"

Şunu da herkesin bilmesinde yarar görüyorum: Milliyetçi Hareket Partisi ile Cumhur İttifakı arasında “Terörsüz Türkiye” hedefi etrafında ne bir görüş ayrılığı ne de siyasi bir ihtilaf söz konusudur.

Ne var ki, Cumhur İttifakı’nda sürekli kriz varmış gibi gösterenler, “çatlak var” demekten bıkmadılar; “çerçeve kırıldı”, “kopuş olacak”, “bitti, bitiyor” yalanlarından hiç vazgeçmediler. Biz çeliğe su verdikçe, biz vatan ve millet aşkında tek yürek oldukça; Cumhuriyet Halk Partisi’nden diğer muhalefet partilerine, yarım porsiyon akıl sahiplerinden fikri saplantı içinde sarkaç gibi gidip gelen yorumculara, bir kısım köşe yazarlarına ve sosyal medya tetikçilerine kadar uzanan niyet okuyucuları papatya falı açar gibi konuşmaktadır.

29 EKİM RESEPSİYONU TARTIŞMALARI

29 Ekim tarihinde Anıtkabir'e niye gitmemişim, resepsiyonu neden protesto etmişim... Kıbrıs konusunda derin anlaşmazlık varmış. Yok öyleymiş, yok böyleymiş. Geçiniz beyler, geçiniz. Yine ters köşeye yattılar. Zahmet olmazsa sahte ve kaotik görüşlerinizi Cibali Karakolu'na gidip anlatın. Sülün Osman hayatta olsaydı bu kadarına pes diyerek, terk-i diyar eylerdi.

29 Ekim'de Anıtkabir'e gitmememizin nedeni insani bir halden kaynaklanmış olamaz mı? Bundan dolayı belki de turnusol kağıdı gibi kimin kiminle iş çevireceğini ne söyleyeceğini, kafasının içindekilerin deşifresi için bir imtihan vesilesi olarak görmüş ve düşünmüş olamaz mıyız?"

Anıtkabir’e gidemedik, peki resepsiyona katılsaydık bu defa da “Anıtkabir’i protesto ettiler” diye takdim edilmeyecek miydik? Anıtkabir’deki törene gitmeyip resepsiyona katılmak ne kadar doğru, dengeli ve isabetli bir davranış olarak değerlendirilirdi?

Peki Anıtkabir’e gitmeyip de koşa koşa resepsiyona katılanları, boy boy fotoğraflarını servis edenleri görmemek ayıplı ve asimetrik bir çifte standart değil midir? Ben az söyledim; tezvirata ve tefrikaya yatırım yapan grup çok anlasın.

BAHÇELİ'DEN DEMİRTTAŞ AÇIKLAMASI

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Edirne'de tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş'ın tahliyesine ilişkin soruyu yanıtladı.

Grup toplantısı çıkışında konuşan Bahçeli, "Hukuki yollar sonuca ulaşmıştır. Demirtaş'ın tahliyesi hayırlara vesile olacaktır." dedi.