Günler kısaldı, felaket yaklaşıyor!
Dünya her geçen gün yeni bir tehdit dalgasıyla yüz yüze geliyor. İklim değişikliği ve küresel ısınmanın etkileri gezegenimizi karanlık bir geleceğe sürüklerken, deprem, sel ve kasırga gibi doğal afetlerin sıklığı da hızla artıyor.
Son 5 yıl içerisinde dünya çapında ciddi afetler yaşanırken, küresel ısınma ve iklim değişikliği bu afetlerin yaşanmasında etkili faktörler arasında. Öte yandan bilim insanları son dönemde Dünya’nın dönme hızında da değişiklikler tespit etti ve tarih vererek önemli uyarılarda bulundu.
Daily Mail’in haberine göre uzmanlar, 22 Temmuz ve 5 Ağustos tarihlerinde günlerin ortalama 1,38 ve 1,51 milisaniye daha kısa olacağını öngörüyor.
Bunun nedeni ise gezegenin dönüşünün beklenmedik hızlanma dönemine girmesi. Bilim insanlarına göre bu durum, güneş gününün uzunluğundan yaklaşık bir milisaniye daha kısalması olarak değerlendiriliyor.
Bilim insanlarına göre dünyanın kontrolsüz derecede hızlanması, büyük felaketlerin de habercisi olabilir. Eğer Dünya, şu anki saatte sadece 100 mil daha hızlı dönseydi, kasırga, sel ve diğer afetler daha sık yaşanırdı. Ve bu süre iki katına çıkarsa da yaşamın sonu bile gelebilir.
Gezegenin kendi etrafındaki bir dönüşünü tamamlaması ortalama 24 saat, yani 86.400 saniye sürüyor; buna da bir güneş günü deniyor. Dünya, küresel bir yapıya sahip olduğu için ekvatora yaklaştıkça çevresi genişleyerek yüzeydeki hızı da artıyor. Örneğin, ekvatorda duran bir kişi saatte yaklaşık 1.668 km hızla uzayda dönüyor. Londra’da ise bu hız 1.041 km’ye düşüyor.
Bu devasa hızlarla karşılaştırıldığında, Dünya’nın dönüş hızının sadece 1 mil/saat artması bile önemsiz görünebilir. Ancak bu küçük artış bile günlerin yaklaşık bir buçuk dakika kısalmasına yol açar. İnsan vücudu bu değişimi hemen fark etmeyebilir ama etkileri de kaçınılmaz olacaktır.
ESRI’de analist Witold Fraczek, bilim dergisi Popular Science’a yaptığı açıklamada, "Bu farkı hissetmemiz birkaç yıl sürebilir" diyor. Ancak uydular için bu durum bir kriz anlamına gelebiliyor. Dünya ile aynı hızda dönerek sabit bir noktada kalan “jeosenkron” uydular, hız artışıyla birlikte konumlarını kaybeder. Bu da navigasyon, iletişim ve hava durumu takibi gibi hizmetlerin aksamasına yol açar. Neyse ki bazı uydular yörüngelerini düzeltmek için yakıt taşır ve yenileriyle değiştirilebilir. Fraczek, "Bu durum bazı insanların yaşam konforunu bozabilir ama kimse için yıkıcı olmaz" diye ekliyor.
Öte yandan NASA’dan Dr. Sten Odenwald’a göre hava olayları da buna bağlı olarak daha fazla yaşanabilir.
Sten, "Dönüş hızı arttıkça Coriolis etkisi güçlenir ve kasırgalar daha hızlı döner." diyor ve bu da daha sık ve yıkıcı fırtınalar anlamına geliyor.
GÜNLER 22 SAATE KADAR DÜŞEBİLİR
İşin ilginç tarafı 24 saat olan 1 gün bile Dünya’nın dönüş hızına bağlı olarak 2 saat kadar düşebilir. Eğer günün uzunluğu 22 saate düşerse de insanların biyolojik saati alt üst olur. Zira yapılan araştırmalar, bu tür ani değişimlerin kalp krizi, felç ve trafik kazalarında artışa yol açabileceğini ortaya koyuyor.
En önemlisi de deprem. Bu tür değişimler diğer afetlere ek olarak deprem riskini de paralel olarak artırıyor.
Sonuç olarak 22 Temmuz ve 5 Ağustos tarihlerinde Dünya’nın dönüş hızı artacağı için bazı tehlikeleri göz önünde bulundurmakta fayda var. Ancak söz konusu günler çok yıkıcı bir etkisi olmadan da geçebilir.