Marmara’da meydana gelecek depremin büyüklüğünü, kaç insanın depremden doğrudan etkileneceğini, yıkılacak bina sayısını, maddi zararı ve oluşacak çevre felaketini Yer bilimci ve Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür değerlendirdi.

Sözcü'nün haberine göre, Türkiye'de 24 kentin doğrudan fay hatlarının üzerinde bulunduğunu açıklayan Görür, “Türkiye’de çok büyük yerlerde 7 ve üzeri deprem beklemek mümkün. Bunu kabul etmek gerekiyor. Türkiye’nin her yerinde, her an 7 büyüklüğünde deprem olabilir. Bunu kabullenelim. Bunların olmadığı yerleri ancak biz iğneyle ararsak size söyleyebiliriz. 23-24 kentimiz doğrudan doğruya fay hatlarının üzerinde oturuyor. Yani bu kentlerin içinden geçiyor bu faylar. Bu şehirler gerçekten riskli” dedi.

 

GÖRÜR'DEN UYARI: HER GEÇEN GÜN DE VAKTİMİZ AZALIYOR

 

Büyük İstanbul depremiyle ilgili uyarısını yineleyen Görür, "Bakın bu son 6 Şubat depremlerini biz yıllarca önce söyledik deprem geliyor diye. Birçok arkadaş söyledi. Benim dilimde şahsen tüy bitti. Halk bile duymadı, duydu da umursamadı. Bir gün duyduk ki deprem olmuş, 50 binden fazla insanımızı gömdük. Her geçen gün de vaktimiz azalıyor" ifadelerini kullandı.

 

Görür, Marmara Denizi'nde minimum 7.2 maksimum ise 7.6 büyüklüğünde bir deprem beklendiğini belirterek, “Marmara Denizi bir deprem denizidir. Marmara Denizi’nin oluşumu depremden dolayıdır. Marmara Denizi’nin tabanında aktif bir fay vardır. Bu fay zaman zaman deprem üretmektedir. Yapılan bütün çalışmalar ne zaman üreteceğini, ne büyüklükte üreteceğini, nerede üreteceği de bellidir. Bunu bütün dünya biliyor. Bizim burada beklediğimiz deprem minimum 7.2 maksimum 7.6. İstanbul çalışmalarında yapılan senaryo deprem 7.5. Bu gerçek. Ne zaman olacak dersen? Fazla uzakta değil. Yapılan bilimsel çalışmalar, en son revize çalışmayı da koyarsak deprem olma olasılığı 1999’dan sonra 30 yıl içinde artı eksi 10-15 sene koyarız. Bu oran da yüzde 47. Bu kadar da yüksek” diye konuştu.

CAN KAYBI TAHMİNİ

Görür, Marmara depreminde olası can kaybıyla ilgili tahminde bulunarak şöyle konuştu:

“Kökten yıkılan bina sayısını ben sana söyleyeyim. İstanbul’da 1 milyon 100 bin bina var. İstediğiniz kadar insaflı ele alın. 1 milyon 90 bin binaya hiçbir şey olmasın. 10 bin bina kalsın. Her binaya da 5 kat diyelim. 50 bin kat yapar. Her kata 2 daire koyalım. 100 bin daire yapar. Her daireye 4 kişi koy, 400 bin insan yapar. Doğrudan doğruya can güvenliği olmayan, ölümle burun buruna insan demek. 400 bin insandan kurtar, kurtara bildiğin kadar. Yine geliyorsun 50 bin 100 bin can kaybına. Ya 20 bin bina yıkılırsa?”