Türkiye Barolar Birliği’nden 'Etki Ajanlığı' düzenlemesine tepki
TBB, Noterlik Yasa Teklifi'nde yer alan ve Türk Ceza Kanunu'na eklenmesi planlanan "Devletin Güvenliği veya Siyasal Yararları Aleyhine Suç İşleme"nin düzenlenmesinin belirsiz, öngörülemez ifadeler verildiğini belirtti ancak bu duruma tepki gösterildi.
TBB'nin yazılı açıklamasında, teklifte yer alan "yabancı bir devlet veya organizasyonların çıkarları" ibaresinin ceza hukuku sisteminde yer aldığı, keyfi değerlendirmelere açık bir ifade olduğu belirtildi. Açıklamada, bu tür belirsiz ifadelerin demokratik bir hukuk rejiminde kabul edilemeyeceği, kişi özgürlüğü ve özgürlük açısından ciddi riskler taşıdığı ifade edildi.
"Demokratik Hukuk Devletinde Belirsiz İfadelere Yer Verilemez"
TBB, belirsiz ifadelerin ceza hukuku alanında kullanılmasının kabul edilemeyeceğini vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:
“Demokratik bir hukuk izninde, kişinin özgürlüğü ve özgürlüğü ile ifade özgürlüğü özgürlüğü ilgilendiren ceza hukuku alanında belirsiz, muğlak, müphem, ne şekilde yorumlanabileceği öngörülebilir olmayan ifadelere yer sözleşmesini kabul etmek mümkün değildir."
Açıklamada ayrıca, Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda değişiklik yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 16. maddesiyle Türk Ceza Kanunu'na eklenmesi planlanan yeni suç tanımının, yargı işleminin ana program uygulamalarına neden olabileceği uyarısında bulunuldu.
TBB'den Meclis'e Çağrı: “Hukuka Aykırı Düzenleme Meclis Eliyle Hayata Geçirilmesin”
TBB, TBMM Genel Kurulu'na çağrıda bulunarak, bu düzenlemenin yasalaşmasının hak ihlallerine yol açacağını belirtti ve Meclis'in bu düzenlemeyi kabul etmemesi gerektiğini ifade etti. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Yasa Teklifi TBMM Genel Kurulu'nda düzenlenirken, unsurlarına dikkat edilerek, hukuka açıkça aykırı ve hak ihlallerine yetecek bir düzenlemenin, meclisin uzatılarak hayata geçirilmemesini talep ediyoruz. Düzenlemenin ve sürecin yakın takipçisi kamuoyunun bilgisine sunarız."
Yasa Tasarımının İçeriği Tartışma Yaratıyor
Noterlik Yasa Teklifi'ndeki "etkisi" olarak bilinen düzenleme, Türk Ceza Kanunu'nun "Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk" bölümüne eklenmesi istenen "Devletin Güvenliği veya Siyasal Yararları Aleyhine Suç İşleme" başlıklı 309/A maddesi ile gündeme geldi. TBB, söz konusu düzenlemenin özgürlük ve kişisel güvenlik açısından ciddi sorunların doğuracağına dikkat çekti.