Türkiye, Gazze Görev Gücü'ne katılacak mı?
Milli Savunma Bakanlığı (MSB) kaynakları, yaptıkları açıklamada Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) bugüne kadar çeşitli coğrafyalarda çok sayıda uluslararası misyonda görev aldığını hatırlattı.
"KUVVETLERİMİZ HER TÜRLÜ GÖREVE HAZIRDIR"
Açıklamada, "Türk Silahlı Kuvvetleri bugüne kadar uluslararası barış ve güvenliğin korunması amacıyla muhtelif kuruluşlarca farklı coğrafyalarda teşkil edilen çok sayıda misyonda görev ifa etmiş, profesyonelliği ve hakkaniyetli tutumuyla tüm tarafların takdirini kazanmıştır. (Gazze Görev Gücü) Barışın tesisi ve korunmasında tecrübe sahibi olan Türk Silahlı Kuvvetlerimiz kendisine tevdi edilecek her türlü göreve hazırdır" ifadelerine yer verildi.
EUROFİGHTER TEDARİKİ
Bakanlık kaynakları, Eurofighter tedariki konusunda son durumuna ilişkin sorular üzerine de şu bilgileri paylaştı:
Hava Kuvvetleri Komutanlığımızın harekât ihtiyacının karşılanması amacıyla millî uçağımız KAAN hizmete girinceye kadar gelişmiş teknolojiyle donatılmış modern savaş uçaklarının envantere alınması ve envanterin çeşitlendirilmesi kapsamında çalışmalarımız çeşitli kongfigürasyonlar üzerinde devam etmektedir. Eurofighter tedariki konusunda henüz kesinleşen bir durum bulunmamaktadır. Sözleşme onay aşamasına geldiğinde kamuoyuna duyurulacaktır. Resmi kaynaklar haricinde yapılan açıklamalara itibar edilmemesini bir kez daha hatırlatmak isteriz.
SURİYE'DEKİ GELİŞMELER
Bakanlık kaynaklarının, Suriye’deki son gelişmelerle ilgili açıklamasında, "Suriye’de düzenlenen seçimleri ülkenin üniter yapısı, güvenliği, istikrarı ve bölgenin huzuru için önemli ve olumlu bir adım olarak görüyoruz. Münbiç ve Halep kırsalında Suriye hükümet güçlerine saldıran SDG terör örgütünün; 10 Mart 2025’te Suriye Hükümeti ile imzaladığı mutabakata uygun hareket etmediğini ve bölgesel barış ve istikrara tehdit oluşturduğunu bir kez daha göstermiştir. Öte yandan, Suriye Hükümeti ile SDG terör örgütü arasındaki temas ve görüşmeler dikkat ve hassasiyetle takip edilmektedir. Türkiye, görüşme ve toplantılara değil, imzalanan mutabakatın sahaya yansımalarına bakmakta ve Suriye’nin ‘Tek Devlet, Tek Ordu’ ilkesini desteklemeye devam etmektedir." ifadeleri kullanıldı.
KARADENİZ'DE TESPİT EDİLEN İDA'LAR
Bakanlık kaynakları, Trabzon ve Artvin Açıklarında Tespit Edilen İDA’larla ilgili sorular üzerine şunları söyledi:
Karadeniz’de bölgesel sahiplik ilkesi çerçevesinde; deniz yollarının açık tutulması ve seyir serbestisinin sağlanması kapsamında sürüklenen mayın/İHA/İDA’ların tespiti ve imhası maksadıyla havadan ve denizden 24 saat keşif ve gözetleme faaliyetlerine devam edilmektedir.
7 Ekim’de; Trabzon açıklarında su ürünleri araştırma gemisi, Artvin açıklarında ise balıkçı teknesi tarafından İDA olduğu değerlendirilen şüpheli cisimler tespit edildiği, Deniz Kuvvetlerimiz ve Sahil Güvenlik Komutanlığınca bildirilmiştir. Söz konusu İDA’lar bölgeye gönderilen SAS timlerimiz tarafından imha edilmiştir. Bu konuda yeni tedbirlerin ve işbirliğinin geliştirilmesi için Ukrayna ile de görüşmeler yapıyoruz. Daha önce de vurguladığımız gibi şüpheli cisim gören, tespit eden balıkçılarımız başta olmak üzere tüm vatandaşlarımız dikkatli olmalı ve herhangi bir müdahale bulunmadan ivedikle güvenlik birimlerimize haber vermelidir.
SAFE PROGRAMI
Bakanlık kaynakları, Türkiye’nin SAFE mekanizması (Avrupa Savunma ve Güvenlik Mimarisi) dışında bırakılmaya çalışıldığına dair sorular üzerine şunları söyledi:
SAFE Tüzüğü 27 Mayıs 2025 tarihinde AB Konseyi’nde kabul edilmiştir. Bu mekanizmada prensipte aday ülke olarak ülkemizin de açık olmakla birlikte, tüzükte AB üyesi olmayan ülkelere yönelik birçok kısıtlayıcı tedbir yer almaktadır.
Ülkemiz de dahil AB üyesi olmayan müttefiklerin AB Savunma ve Güvenlik Mimarisi dışında bırakılması veya bir pazarlık aracı olarak kullanılmasına yönelik girişimlere şahit oluyoruz. Bazı AB üyelerinin ise maksimalist emellerini AB güvenliği için çok önemli kararları bloke ederek gerçekleştirmek hayali peşinde oldukları anlaşılmaktadır.
Avrupa güvenliğinin ancak kapsayıcılık, stratejik öngörü ve kolektif dayanışma ile güçlendirilebileceğini, bunun için vizyoner bir yaklaşıma ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Bu bağlamda, ülkemizin sahip olduğu savunma yetenekleri ile Avrupa savunmasına ve güvenliğine önemli katkı sağlayacağına inanıyoruz. Bu durum AB üyesi birçok müttefikimiz tarafından da dile getirilmektedir. Bu çerçevede, önümüzdeki süreçte açık görüşlü ve öngörülü Avrupalı müttefiklerimizle SAFE mekanizması kapsamında veya dışında savunma işbirliklerinin geliştirilmesine yönelik çalışmalarımız devam edecektir.