Fenerbahçe Perşembe akşamı UEFA Konferans Ligi\'nde Spartak Trnava\'yı konuk etti. Karşılaşma sonrası yazarımız Tayfun Ünlü, maç sonunu kaleme aldı.

Yazıma başlamadan önce Fenerbahçe’mizin  milli futbolcusu Umut Nayır ve eşi Enfal hanıma başsağlığı diliyorum.

Maçtan sonra Kadıköyü Umut Nayır üzülme Fenerbahçe seninle diye inleten Fenerbahçe taraftarını da alkışlıyorum.

Fenerbahçe evinde Avrupa Konferans liginin son karşılaşmasını evinde Spartak Trnava karşısında oynadı ve arzu ettiği galibiyeti elde etti. Galibiyetin yanı sıra, 4-0 gibi farklı bir skorla galip gelmesi averajlarda olsa grup liderli olarak bir üst tura çıkmayı başardı.

Grup lideri olarak adını bir üst tura yazdıran sarı lacivertliler, Avrupa’da bir sonraki karşılaşmasını 7 Mart oynayacak.

Avrupa kadrosunu belirlerken stoper ve bek rotasyonunu dar tutan Fenerbahçe, özellikle son 2 karşılaşmasından mağlup ayrılarak grub birinciliğini zora sokmuştu.

İlk 11 de sadece İrfan Can Eğribayat rotasyonuyla maça başlayan Fenerbahçe ilk dakikadan itibaren seyircisi önünde dominant bir futbolla rakibini kendi yarı sahasına hapsetti.

Üst üste pozisyonları cömertçe harcayan Fenerbahçe ilk golü 36. Dakikada Ferdi Kadıoğlu ile buldu.

İlk yarı bu skorla sona ererken, ikinci yarıya fırtına gibi başlayan Fenerbahçe, dakikalar 47’yi gösterirken penaltı kazandı ve farkı ikiye çıkardı.

Sahne büyük karakter Edin Dzeko’nun

Baskın futbolu ile rakibini iyice bunaltan Fenerbahçe iki dakikada Dzeko’nun ayağından 2 gol bularak skoru belirledi.

Maçın son bölümlerinde net pozisyonları gole çeviremeyince Fenerbahçe rahat bir galibiyet aldı.

Fenerbahçe yedeklerinden istediği verimi alamıyor.

Daha öncede yazılarımda dikkat çektiğim nokta. Fenerbahçe’nin ana karakterleri inanılmaz istatistiklerle oynuyor. Özellikle ön alanda oynayan Tadic, Dzeko, İrfan ve Szymanski’nin gol ve asist sayıları harikulade.

Kulübe katkısı çok düşük….

Kulübeden gelen oyuncuların bir an önce kendine gelmesi gerekiyor. Uzun maratonda kulübeden gelen oyuncuların katkısına ihtiyaç duyacak Fenerbahçe. Umarım o gün geldiğinde, bu oyuncular formunu bulmuş olur.

Bir diğer konu ise Fenerbahçe’nin duran top organizasyonu. Maç genelinde çok fazla duran top kazanan Fenerbahçe, penaltıları saymazsak, duran topları gole çevirme olanı çok düşük. Acilen bu sorunu İsmail hocanın bir reçete yazması gerekiyor.

Sene sonuna yaklaşırken Fenerbahçe’nin bu yıl 3 tane çok önemli karşılaşması var. Peş peşe oynanacak olan derbilerden önce zorlu Kayseri sınavını geçmesi çok önemli.

Ligin formda olan takımlarından Kayserispor’a karşı galibiyetten başka seçenek yok. Derbiye kayıpsız çıkmak çok büyük moral olacaktır.