Acun Ilıcalı: ''Kollanma döneminiz bitti, herkes istiyor''

Maçı değerlendiren Acun Ilıcalı, ''Futbolcularımız ve taraftarlarımız bugün yine Fenerbahçe'mizin gücünü herkese göstermiştir. Açıkçası daha üstün olan taraf bizdik. Rakibimizin 1 tane isabetli şutu var o da 88. dakikada. Kornerleri yok. İç sahanızda maç oynuyorsunuz korneriniz, şutunuz yok. Oyun olarak çok mutluyuz ama sonuç olarak mutlu değiliz. Hedefimiz şampiyonluk. Ümidimiz tabii ki sürüyor. Fikstür avantajımız çok büyük.'' dedi.

Fikstür değerlendirmesi yapan Ilıcalı, ''Ligin ilk yarısındaki fikstür bizi çok zor maçlara yolladı. Rakibimiz ligin en üst sırasındaki takımlarla deplasmanda oynayacak. Biz ise sıralama olarak daha kolay rakiplerle oynayacağız. Fikstür olarak avantajımız çok büyük. Ümidimizi kaybetmedik. Avrupa'da yolu geçtik. 3 kulvarda yolumuza devam ediyoruz. Takımımızla, hocamızla her açıdan gurur duyuyoruz. Gönül isterdi ki 3 puan alalım ama olmadı.'' dedi.

Okan Buruk'un maç sonu açıklamaları hakkında konuşan Ilıcalı, ''Hakemlerle teknik direktörler maç sonunda karşılıklı tokalaşırlar, tebrik ederler birbirlerini. Mourinho, hakemi tehdit etmemiştir. 'Bir daha burada maç yönetemezsin' dememiştir. 'Bir daha penaltı vermezsen maç yönetemezsin' dememiştir. Tebrik etmiştir, çıkmıştır. Her medeni insanın yapması gereken bir olay. Okan Hoca herhalde maçın sıcaklığıyla konuştu. Maçlarda yükselebiliyor. Onu da anlayabiliyorum. Pozisyona giremediler. Başarısız bir maç oldu onlar için. Avrupa'dan elendiler. Yabancı hakemlerle bizimle beraber 7. maçını kazanamadılar. 'Mourinho ağlıyor. Hakem kötüydü' bunlar hep algı operasyonu. Yabancı hakemin gelmesi arı kovanına çomağı soktu.'' dedi.

Hakem hakkında konuşmaya devam eden Ilıcalı, ''Yabancı hakem gelmeden önce 'Uzaydan da gelse fark etmez' diyorlardı. Gelmeden önce Galatasaray yöneticisi 'Evet' dedi. Okan Hoca 'Evet' dedi. Sonra Şampiyonlar Ligi finalini yöneten hakem geldi. Bizimle hiçbir alakası yok. Hakem Mariborlu'ymuş. 'Mariborlu hakem, Acun'un Maribor'da takımı var. Acun'un yöneticisi olduğu takıma Mariborlu hakem...' Ben bu iddialara gülüyorum. Dünyada bunun karşılığı hiç yok.'' dedi.

''Ben size bir şey soracağım. Mariborlu bir hakemin benim yöneticisi olduğum bir takımın maçında hiçbir sıkıntı yok. Peki bizim hakemlerimiz hangi takımı tutuyor? Bilen var mı? Yok. Niye bilmiyoruz? Ben size burdan açıklayayım: Hangi takımı tutuyorsan o takımın veya rakibinin maçını yönetemezsin. Mariborlu hakem Maribor maçını yönetemiyor mesela. Türkiye'de Galatasaraylı bir hakem Galatasaray maçı yönetiyor mu, yönetemiyor mu? İngiltere'de hakeme 'hangi takımı tutuyorsun?' diye soruyorlar. Manchester United derse United maçı yönetemiyor.''

''Fenerbahçeli yada Galatasaraylı hakemlerin FB, GS maçlarını yönetmesi dünyanın her yerinde imkansız. Tek yer hariç: Türkiye'de. Eğer yabancı hakemler sezon başından beri olsaydı bugün puan farkı diye bir şey yoktu. 6 puan önde olan takım Avrupa'da neden 6 maçtır kazanamıyor? Kimle oynadılar? City ve Real Madrid ile mi? Avrupa'nın sıradan takımlarını yenemediler. 6 maçtır 0 galibiyet. Bugün 0 pozisyon, 0 korner. İşte gerçek bu.'' dedi.

''Galatasaray ile deplasmanda oynayan takımlar bunu diyordur 'Ah ah... Keşke bizim maçımızı da yabancı hakem yönetseydi' Bu hakem olsaydı Beşiktaş yenilecek miydi? 8 tane sarı kartı es geçildi Galatasaray'ın o gün. Bugün 5 sarı kart gördü Galatasaray. Kaç tane faul beklediler, olmadı. Herkes memnun hakemden. Tek memnun olmayan takım var: Galatasaray. Bu hakemin yönetimine 'çok kötü' diyebiliyorsan niyetin de bellidir.''

''Bu maçı seyreden zaten ne isteyebilir ki? Biz hep dedik: 'Adalet istiyoruz, ayrıcalık değil'. Bugün de tartışılan pozisyonlarımız var ancak gönlümüz rahat. Hakem öyle görmüş öyle verdi. Penaltı pozisyonu var, iptal edilen gol var. Ancak benim gönlüm rahat. Niye bugün korner atılırken oyuncumuzun kafasına bir şey gelmedi? Yabancı hakem var diye kafaya bir şey yağmadı bugün. Trabzon'da bizim kaleci yanıyordu neredeyse oyun devam ediyordu. Trabzonspor'un açıklaması çok normal. Sadece Trabzonspor değil. Buradaki adaletsizliğe birçok takım ses çıkaracak. Adaleti aslında biz getirmedik. Biz isyan ettik. Ağustos'ta yabancı VAR için çağrı yaptık. Biz en başta isyan ettik. Beşiktaş, Trabzonspor'da isyan etti. Anadolu takımları isyan etti. Biz istedik diye yabancı hakem gelmedi. Bakın Trabzonspor'da istiyor. Kollanma döneminiz bitti. ''

''Hakkımız yendiği zaman tabii ki isyan edeceğiz. Geçen sene bu stadyumda oyuncumuz haksız yere atılmadı mı? Attığım bir golü saymadın (geçen sene) 10 kişiyle 5 atacaktık 1-0 ile buradan zar zor ayrıldık. Tabii ki yabancı hakem isteyeceğiz. Önce futbolda adaleti sağlayalım. Adalet geldikten sonra bakın dünya nasıl değişiyor. Adaletsizliği hak ilan edenler, bunun hak olduğunu düşünenler bağırıyorlar devamlı. Hep algı, hep algı.''

''Yunanistan bunu yaptı. Yunanistan bundan 5 sene önce Avrupa'da 20. idi. Yabancı hakemi getirdiler şuanda 12. sıradalar. Oyun normal oynanıyor artık. Avrupa'ya gidip neden eleniyorsunuz biliyor musunuz? Alışıyorsunuz buradaki hakemlere. Avrupa'da istediğiniz kararları vermiyorlar. Adalet istiyoruz dedik diye bana, aileme demediğinizi bırakmadın. Tek istediğimiz şey adalet. Buradan Galatasaraylı taraftarlara sesleniyorum: 'Bizim sizinle bir problemimiz yok. Biz adalet istiyoruz. Yöneticileriniz sürekli olarak çelişiyor.' Galatasaray yabancı hakem istiyor mu, istemiyor mu? Hadi biri cevaplasın.''

''İnanılmaz bir şey. Hakemi Bosna Hersek'tan getirsek 'Dzeko'nun arkadaşı' Polonya'dan getirsek 'Szymanski'nin köylüsü' diyeceksiniz. Adam buarda pırıl pırıl maç yönetti. Buna da 'çok kötü' diyorsunuz. Sizin amacınız belli ayrıcalık istiyorsunuz. Adım adım geliyoruz. İnşallah futbola da adalet geleceğiz. Federasyonumuza güveniyoruz.''

''Bu Federasyon Galatasaray'ın oylarıyla geldi. Biz Federasyon başkanımızın açıklamalarını yapıcı bulduk. 'Güveniyoruz' dedik. İşte bugün adalet geldi. Trabzonspor da bugün adaleti istiyor. Beşiktaş da istiyor.''

''Başta İçişleri Başkanımız olmak üzere, sayın valimize ve emniyet müdürümüze teşekkür ediyoruz. Bugün çok güzel önlemler alındı. Emniyet güçlerimiz bir dakika bile kuş uçurtmadılar. Güvende olduğumuzu hissettik.''