Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, Türkiye'de Kovid-19 vakalarında artış gözlenmediğini, ABD ve bazı Avrupa ülkelerinde görülen Omicron varyantının alt türevi olan Eris (EG.5.1) varyantının henüz tespit edilmediğini bildirdi. Şener, Türkiye'de okulların açılmasından sonraki süreçte büyük kentlerde Eris varyantının görülebileceğini belirtti.

 

Dünyada bazı ülkelerde tek tip aşılama yöntemi uygulanırken Türkiye'de Sağlık Bakanlığının "hibrit aşı" yöntemini belirlediğini dile getiren Şener, şunları kaydetti:

"Sağlık Bakanlığı tarafından Türkiye'de hibrit aşılama stratejisinin güdülmüş olması, vaka sayılarının tırmanışa bir engel olabilir çünkü şunu biliyoruz ki hibrit bağışıklığı dediğimiz mRNA aşıları ve inaktif aşıları Türkiye'nin korona aşısını birlikte kombine uygulamış olması daha iyi bir bağışıklık sağlıyor. Alt grup varyantlara karşı daha iyi bir koruma yelpazesi aldı. Kısmen de olsa bunu biliyoruz. İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri ise genelde tek tip aşılama yaptılar. mRNA aşılamalarını yaptılar. O ülkelerdeki tırmanışı ya da aşıdan kaçan varyantları buna bağlayabiliriz ama yorum yapmak için çok erken."

"OKULLARIN AÇILMASINDAN SONRAKİ SÜREÇTE GÖRÜLEBİLİR"

Şener, Türkiye'de okulların açılmasından sonraki süreçte büyük kentlerde Eris varyantının görülebileceğini ifade etti.

"SEMPTOM GÖRÜLEN VATANDAŞLARIMIZ PCR TESTİ YAPTIRMALI"

Eris varyantının da belirtilerinin Kovid-19 ile aynı olduğunu dile getiren Şener, şunları kaydetti:

"Şikayetler aynı; burun akıntısı, burun tıkanıklığı, eklem ağrısı, gözlerinin arkasındaki ağrı, kuru öksürük, halsizlik gibi. Bu dönemde altını çizmekte fayda var, bu semptomları olan vatandaşlarımız mutlaka Kovid-19 PCR testi yaptırmasında fayda var çünkü sessiz bir Kovid-19 pandemisiyle yaz döneminde karşı karşıya kalmış ya da kalıyor olabiliriz, gözümüzden kaçıyor olabilir."

ERİS VARYANTI

Dünya Sağlık Örgütü, 9 Ağustos'ta yayımladığı raporunda, daha önce "gözlem altındaki varyant" olan Omicron'un alt türevi Eris (EG.5.1) varyantının statüsünü, "izlenmesi gereken varyant" olarak değiştirmişti.

Mevcut kanıtlara dayanarak, Eris'in oluşturduğu halk sağlığı riski, diğer mevcut Kovid-19 varyantlarının riskine benzer şekilde "küresel düzeyde düşük" olarak değerlendirilmiş, Eris'in özelliklerine bağlı olarak küresel şekilde yayılabileceği ve vakalarda artışa neden olabileceği kaydedilmişti.