"Heyetimiz İmralı’ya Gidecek ve Tarihi Çağrının Takvimi Netleşecek"

Gülistan Kılıç Koçyiğit, önümüzdeki günlerde bir heyetin İmralı'ya giderek Abdullah Öcalan ile görüşeceğini belirtti. Koçyiğit, "İmralı’da yapılacak ziyarette, özellikle Güney Kürdistan’da yapılan görüşmelerin bilgileri Sayın Öcalan’a aktarılacak. Bu görüşmeden sonra da Sayın Öcalan ile beraber yapılacak tarihi çağrının takvimi netleşmiş olacak" dedi.

Koçyiğit, "100 yılı aşkın bir süredir çözülemeyen Kürt sorununun çözümü için yeni bir dönemin başlangıcı olacak tarihi çağrının çok kısa bir süre içerisinde geleceğini biliyoruz" ifadelerini kullandı. Ayrıca, Kürt ve Türk ittifakının yeniden inşa edilmesi gerektiğini belirterek, "Bunu baltalayan, zehirleyen ve önüne set koyan tüm girişimler toplum tarafından mahkûm edilmelidir" dedi.

Kayyum Atamalarına Sert Tepki: "Halkın İradesine Çökme Operasyonu"

Koçyiğit, Kars Kağızman Belediye Eş Başkanı Mehmet Alkan’ın aldığı 6 yıl 3 ay hapis cezasının ardından yerine kayyum atanmasına sert tepki gösterdi. Bu durumun yargı eliyle yapılan bir darbe olduğunu savunan Koçyiğit, şunları söyledi:

"Türkiye, gece yarısı darbelerine uzun süredir maruz kalan ülkelerden biri. Kayyum atamaları, iktidarın kendisinden olmayan yerel yönetimleri hedef aldığı sivil bir darbedir. Anayasa, demokrasi, hukuk, sandık ve halkın iradesinin yok sayılmasıdır. Kayyum politikası, 12 Eylül cunta zihniyetinin devamıdır. AKP, kazanamadığı her yerde zorla belediyelere çöküyor, kaynakları yağmalıyor ve sermayedarlara aktarıyor."

Koçyiğit, kayyum atamaları için yargının araçsallaştırıldığını ve mahkemelerin talimatla hareket ettiğini belirterek, "Arkadaşlarımız ceza aldıkları için kayyum atanmıyor, kayyum atamak için arkadaşlarımıza ceza veriliyor. Hızlandırılmış yargısal süreçler, raflardan indirilen dosyalar, uydurma suçlamalar ve gizli tanık ifadeleriyle bu süreç işletiliyor" dedi.

"Hukuk Yok Edildi, Yargı AKP'nin Koltuk Değneği Haline Geldi"

Koçyiğit, AKP'nin kayyum atamaları için yargıyı bir araç olarak kullandığını belirterek, "Cübbelerinizi çıkarın ve AKP adına siyaset yapın. Cesaretiniz varsa karşımıza aday olarak çıkın, bakalım halk size ne diyecek" ifadelerini kullandı.

Ayrıca, Kağızman’da eylem ve etkinlik yasaklarının devreye sokulmasına, ilçe giriş yollarına toprak dökülerek halkın ulaşımının engellenmesine de tepki gösterdi ve "Bu uygulamalar kanuna uygun değildir. Bir kent tamamen abluka altına alınarak halkın iradesi gasp edilemez" dedi.

"HDK'yi Kriminalize Etmek, AKP’nin Acziyetini Gösteriyor"

DEM Parti Grup Başkanvekili, Halkların Demokratik Kongresi'ne (HDK) yönelik gözaltılar ve tutuklamaların AKP'nin içine düştüğü acziyetin göstergesi olduğunu savundu. Koçyiğit, "HDK, Kürt halkının ve Türkiye’deki devrimci, sosyalist hareketlerin stratejik ittifakının adıdır. Ezilenler lehine tarihin akışına müdahale etme çabasıdır" dedi.

Koçyiğit, HDK’nin hedef alınmasının sebebini şu sözlerle açıkladı:

"HDK, illegal olduğu için değil, ‘daha fazla toplum, daha fazla demokrasi’ dediği için hedef alınıyor. Arkadaşlarımızın tek suçu, AKP iktidarının karşısında durmaları ve Türkiye’yi demokratikleştirme konusundaki kararlılıklarıdır."

"Yargı Sopası ile Muhalefeti Susturma Çabası"

Koçyiğit, CHP’li belediyelere yönelik operasyonların da "kent uzlaşısı adı altında muhalefete karşı başlatılmış bir sindirme operasyonu" olduğunu belirtti. "Yargının bağımsızlığı tamamen ortadan kaldırıldı. İktidarın istemediği her oluşum kriminalize edilerek yok edilmeye çalışılıyor" ifadelerini kullandı.

"Kayyum Politikaları, Toplum Tarafından Mahkûm Edilmeli"

Koçyiğit, konuşmasının sonunda Kürt sorununun çözümü için barışçıl ve demokratik yolların esas alınması gerektiğini belirterek, "Yeniden Kürt ve Türk ittifakının kurulacağı bir zemin oluşturulmalıdır. Bunu baltalayan her türlü girişim, toplum tarafından mahkûm edilmelidir" çağrısında bulundu.

Kaynak : PHA