Aileler aman dikkat! Gizli tehlike: Dijital uyuşturucular
Dijital bir evrende yaşamaya iyiden iyiye alıştık gibi. Sanal dünyada geçirdiğimiz zaman her gün artıyor. Sokağa çıkıp bir şeyler yapmak yerine, evde kalıp günümüzün tamamını hiç gitmediğimiz yerlere bakarak, hiç tanımadığımız insanları izleyerek geçiriyoruz. İşin kötü tarafı bu durum bizi rahatsız etmiyor. Etse de artık elimizden bir şey gelmiyor. Özellikle çocuklarımız artık evden çıkmak istemiyor, sokakta ya da aile ortamında vakit geçirmek istemiyor. Bu bazen işimize geliyor. Çünkü sokak evden daha tehlikeli diye düşünüyor olabilirsiniz. Hırsızı, tecavüzcüsü, ahlaksızı…. Haklı da olabilirsiniz. Ama olmayabilirsiniz de!
Dijital Uyuşturucu Artık Hayatımızda!
Hiç dijital uyuşturucu diye bir şey duydunuz mu? Evet dijitalleşen hayatımızda bizi evde, odamızda, oturduğumuz koltukta yakalayan bir bağımlılık var, dijital uyuşturucu. Hemen basite indirgemeyin. Dijital uyuşturucunun tıpkı kimyasal uyuşturucuda olduğu gibi, beyne etkisi aynı! Bu korkunç gerçekle yüzleşme zamanı geldi. Çünkü çocuklarımız kimyasal uyuşturucuya ulaşamasın diye, evde güvenli ortamlarımızda sarıp sarmalıyoruz onları ama, bu tehlike daha hızlı ve kolay yayılıyor!
Somut bir fiziksel varlığı olmadan vücuda alınan, solunan veya enjekte edilen hiçbir ilaç yok. Ancak dijital uyuşturucular (digital drugs), çağdaş yaşamla ve insanların yaşamlarını ele geçiren ve onları dijital uyuşturucuların dünyanın her yerine pazarlandığı bir örümcek ağına bağlayan sanal dünyayla ilişkili bir kavram olarak fiziksel uyuşturucuların etkisini simüle ediyor.
Peki Bunu Nasıl Gerçekleştiriyorlar?
Özellikle dijital oyunlar belli bir algoritmaya göre tasarlanıyor. Sesler, görüntüler, geometrik şekiller, hareketli görseller, renklerin kullanım biçimi bu uyuşturucu etkisini artırıyor. Aslında bir tür bağımlılık. Ama dijital oyun bağımlılığından çok farklı bir noktada durum. Artık uyuşturucu etkisi gibi etkiyle beyni uyarıyor. Kulaklık kullanımı ise bu durumun etkisini iki katına çıkarıyor. Dijital uyuşturucuların, kişinin dinlediği tonları ve beyin elektriğini manipüle ederek kişiyi gerçek uyuşturucu kullanımına benzer bir uyuşukluk durumuna sokan dalgalar içeren ses dosyaları bulunuyor. Görsel unsurlar da renk ve tasarımlarıyla kişide belirli etkiler ortaya çıkarıyor. Kısacası beyin ve sinir sistemi arasındaki nörotransmitterlerin elektrokimyasal etkileşim düzeyi etkileniyor.
Dijital uyuşturucular, ağızdan alınan, enjekte edilen veya solunan geleneksel uyuşturucuları taklit eden bir etkiye sahip. Bu tür uyuşturucular, bir genç tarafından odasında ve iki arkadaşıyla birlikte, somut materyaller olmadan kullanılabilir. Bu nedenle tespit edilmesi zor. Bir gencin ilgisini çekmenin bir yolu olarak, geleneksel uyuşturucularla (eroin ve kokain) aynı adlara sahip dijital uyuşturucuları tanıtan ücretsiz web siteleri var.
Ailelerin bu konuda ciddi önlemler alması ve çocuklarını evde odalarında yalnız bırakmamaları gerekiyor. Sosyal medyadan uzakta birlikte yapılacak aktiviteler çoğaltılmalı. Nasıl ki sokaktan gelecek tehlikeye karşı çocuklarımızı güvende tutmak için her türlü önlemi alıyoruz, aynı şekilde evde odalarında bu tür tehditlere karşı yalnız bırakmamak gerek.
Hafife alınmayacak kadar yaygın bir hastalık bu!