Nejdet Niflioglu yazdı: Sevgi Üzerine
Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck tarafından Alman Liyakat Nişanı ödülü alan Nejdet Niflioglu, Neox Medya için Sevgi Üzerine yazısını kaleme aldı.
Değerli Okurlarım, tatil zamanı bitti. Çoğumuz tatillerini memleketinde geçirmek üzere Türkiye’ye akın etti. Son aylarda, gurbetçiler üzerine yapılan tüm olumsuz haberleri, kötü ve kırıcı söylemleri göz ardı ederek yine güzel yurdumuza gitti.
Aslında, bizi böyle rencide eden, küçük düşüren, kısmen ahlak sınırlarını aşan söylemlerde bulunan bir toplumun arasında tatilimizi geçirmek ne kadar mantıklı? Bunun sadece bir açıklaması olabilir, o da sevgi. Neticede sevdiğimiz, özlemlerini hergün artarak duyduğumuz yakınlarımız, dost ve akrabalarımız orada. Doğduğumuz ve hasretini çektiğimiz topraklar, yaylalar, deniz ve kumsallar bizi çekiyor. Sevginin mantığın üzerindeki baskınlığı inkar edilemez. Bile bile gidiyoruz, aldatılıyoruz, dolandırılıyoruz, kazıklanıyoruz ve hakarete dahi uğruyoruz. Yinede sevdamızdan vazgeçmiyoruz.
Biz o ülkeyi- memleketimizi çok seviyoruz! Kime sorsam, yurdumuz çok güzel, dünyada eşi emsali yok- fakat insanları beş kuruş etmez diyor. Son haftaların haber manşetleri de bunu doğruluyor sanki. Alanya’da altı kişinin sopalı saldırısına uğrayan gurbetçi, şahsen benim gönlümde özel bir yere sahip oldu. Yılmadan saldırganları iyice marizledi ve tüm masumiyetinle, benim atalarım bu topraklar için savaştı, burada serbestçe hareket etmek benim de hakkım. Kimse bu hakkımı sınırlayamaz dedi. Bu sözlere katılmamak mümkün değil.
Gerçeği söylemek gerekirse, sevgili, Cennet Vatanımızda yaşayan yurttaşlarım: Biz gurbetçiler, yaşadığımız ülkelerin kalkınmasına büyük katkılar sağlarken, kendi vatanımızda da yüz milyarlarca Liralık yatırımlar ve sayısız harcamalar yaptık. Siz o Cennet Vatanı terk etmek için türlü türlü yollar ararken, biz hasretini çektiğimiz, atalarımızdan bu yana büyük bedeller ödediğimiz o Cennet Vatana dönüp yerleşmeyi hayal ediyoruz. Neden biliyormusunuz? Çünkü biz içimizdeki Vatan sevgimizi, doğa sevgimizi ve insan sevgimizi henüz yitirmedik. Bizler dünyanın dört bir köşesinde, Al Sancağımızı göndere çekip ve Ne Mutlu Türküm Diyene diye haykırırken, Siz sevgili yurttaşlarım, yurt dışına çıktığınızda Türklüğünüzden utanıyorsunuz, oralarda gördüklerinizden etkilenip kendi vatanınızı beğenmiyorsunuz. Aslında yurtdışında gördüğünüz herşeyin daha güzeline sahipsiniz. Fakat siz bunun farkında olamadınız. Her yeri beton yığınına çevirdiniz. Doğayı katlettiniz, tarihi eserlere, sanata, ilim ve bilime hiç ilgi ve saygı göstermediniz. Hep en kolay yoldan, çalışmadan zengin olma yolları aradınız. Bu sebepten ufacık arsalarınıza on katlı binalar yapıp yirmi daire sahibi olmayı hedeflediniz. Hepiniz aynı düşündüğünüz için, şimdi gördüğünüz şehir manzaraları sizi rahatsız ediyor. Başkalarının emeği üzerinden edindiğiniz servetlerle sahil kasabalarındaki fiyatları Monte Carlo seviyesinden daha yükseklere çıkardınız. Siz kendinizi hazıra konmaya alıştırmışsınız. Avrupada yetişmiş sporcularla, bilim insanlarınla, yetenekli kalifiye elemanlarla başırıya kestirme yollardan ulaşmaya çalışan ama bunlara aslında zerre kadar değer vermeyen bir sistem geliştirdiniz. Biz yinede tüm yeteneklerimizi, bilgimizi ve yatırımlarımızı vatanımız için ortaya koymaya razıyız. Bizi sevmek zorunda değilsiniz ama bizim vatan sevgimizi de parasal bir değere bağlayamaysınız.
Şimdi beni de Türkiye’ye geldiğimde sopalarla karşılayın ve dövün isterseniz. Ya da aklınızı başınıza toplayın ve tutumunuzu değiştirin. Ekonomiyi batırdıktan sonra, gurbetçilerden vatan sevgisi adı altında özel vergiler talep edeceğinize, tasarruf etmeyi, emek harcamayı, bilimde yaratıcı ve üretici olmayı deneyin. Biz gurbetçiler ve yıllardır kemiklerini sızlattığınız tüm atalarımız, sizin o talep ettiğiniz vergileri çoktan misli misli ödedik. Şimdi sıra sizde. Hadi göreyim sizi yiğit yurttaşlarım benim. Sevgiler ve Selamlar Nejdet Niflioğlu